E-Dergi

Müziğe gönül vermiş, müzikle iç içe olan insanların öyküleri. Yazar, bu öykülerde müzisyenlerin hayatlarından kesitler sunarken , yine sistemdeki yanlışları edebi uslubuyla çok tadında eleştirmişte. Okunmalı.

Yazar bu kitabında, bir İngiliz başuşağının mesleğine olan mükemmelci yaklaşımını, işine ve çalıştığı malikanenin sahibine duyduğu saplantılı bağlılığı, ikinci Dünya savaşı dönemini de içine alan bir süreç içerisinde aktarmış bizlere. Mesleki özen ve disiplinin ağır bastığı ve yaşam amacı haline gelmiş bir hayatın ziyanlığı ustaca gözler önüne serilmiş.

Diğer Ahmet Ümit kitaplarına benzemese de, her öyküde aşkın insan üzerindeki birçok etkisini okuyorsunuz.

İnsan geçmişini hatırlamadan hayata nasıl tutunur ya da geçmişi unutabilsek daha mı kolay olurdu herşey sorularının labirentlerinde İstanbul’u tüm güzellik ve kusurları ile soluyalım. Farklı bir uslup. Beğenerek okudum.

Sabahattin Ali’nin en güzel öykü kitabı diyebilirim. Toplumsal sorunlarımızın, tarihsel dönemlere bakmaksızın devam ettiğini görebiliyoruz.