E-Dergi

Roman her ne kadar bundan 100 yıl öncesini anlatsa da, değişen çok fazla bir şey olmadığını üzülerek anlıyorsunuz. Güçlünün güçsüzü ezdiği, paranın satın alabileceği şeylerin çokluğunu ve insanın değerleri uğruna yapabileceklerini, iki Anadolu kasabası üzerinden ve bir kaymakam ailesinin yaşantısından kesitlerle aktarıyor. Sebahattin Ali romanında, bir alevi köyünden kesitler verirken de, aslında alevi suni tartışmalarının manasızlığına kendi gözünden küçük bir yorum getirmiş. İnanç ve genel olarak yapılan evlilikler konusunda da tespitler de bulunmuş. Kadının eğitiminin, erkeğin eğitiminden çok daha önemli olduğunu ve toplumun sağlıklı yapısını kurabilmenin yolunun öncelikle kadınlardan geçtiğini görüyoruz. Keyifle okudum.

Yazarın okuduğum ilk kitabı. Şili de bir sahil kasabasında yaşayan Mario aynı kasabada yaşayan Pablo Neruda. Mario iş ararken posta ofisinde iş bulur ve yegane görevi Nerudanın postalarını taşımaktır. Bu gidiş gelişler postacı ile yazar arasında bir bağ kuracaktır. Azar bu kitabında aşk, siyaset, Salvador Allende seçim zaferi ve 1973 General Pınochet askeri darbesine uzanan bir dönemi kasaba halkının gündelik yaşamlarından okura ulaştırmıştır. Yalın, rahat okunan bir roman.

Yine bir Ahmet Altan klasiği olmuş. Oldukça yalın ve akıcı. Olay örgüsü ile, yakın tarihimize ışık tutarak, Türkiye de sermayenin nasıl el değiştirdiğine, bu değişimin insanlar üzerindeki etkilerine, iki üniversite öğrencisinin bir gecede değişen hayatlarından yola çıkarak değinmiş yazar. Her zaman ki gibi, akademisyeninden, öğrencisine kitapta değindiği kadın karakterlerin tamamı oldukça belirgin, güçlü karakterler. Akademisyenlerin derslerinde anlattıkları konular ve öğrencileri ile ilgili tutumları eski normallerimizi anımsattı.

Tüm kitaplarını okumuş biri olarak, yine soluksuz okudum. İnsanlığın içinde bulunduğu kaosu, ana iki karakter üzerinden, evrensel açıdan geçmişle örnekleyerek tadında eleştirilerle kurgulamış. Bugün bulunduğumuz noktada, gerek ülkemizde, gerekse dünya genelinde sebep-sonuç ilişkisini sürekli düşündüğümüz, şahit olduğumuz nice konu var. Yazar, bu kitabında, yardım kampanyalarından, ekonomik ambargolardan, mülteci ve göçmen sorunundan, israil-Filistin sorununa kadar birçok konuya yer vermiş. Özellikle ülkemiz ile ilgili tüm tespitleri hayranlık uyandıracak boyuttaydı.

İkinci Dünya Savaşı’nda, Nazi Almanyasında yaşanan olaylardan kesitler sunan bir kitap. Yahudilere yapılan soykırımın vehametinin yanı sıra bunu izlemek zorunda bırakılan Alman halkı. Savaşın insanlar üzerinde bıraktığı ekonomik, psikolojik vb. etkiler, açlık, sefalet ve çaresizlik. İnsanlığın, insan kalabilmek adına verdiği mücadele.