E-Dergi

Tuğba Gürsoy Hocanın Veri Madenciliği ve Bilgi Keşfi adlı kitabının devamı niteliğinde olan bu kitap veri madenciliği modellerin farklı uygulama ve analiz biçimleri üzerinde ayrıntılı olarak durulmuştur. Kitap sadece üniversitelerde bu dersi alan öğrencilere değil, özel sektörde veri analizi ile uğraşan çalışanlara da faydalı olacağını düşünüyorum.

Kitap ince olmasına rağmen içerik olarak oldukça zengin ve tatmin edici düzeydedir. Baltaş hocanın ifadeleri oldukça keskin, katı ve düşündürücüdür. Doğru olduğu kadar bazı yerlerde yönetimsel olarak sert yorumlardan kaçınmamış. Örnek olarak seminerlerde sorduğu “İnsanların büyük çoğunluğu hayatlarını istenen sonuçlara ulaşmak için mi, yoksa istenmeyen sonuçlardan kaçınmak için mi geçiriyorlar”. İşletmelerde “sorun çıkaranlara” biraz fazla kafayı takmış buldum. Burada yaptığı eleştiriye tam anlamıyla katıldığımı söyleyemem. Belki de bende bir “sorun çıkaranımdır”. Zorbalık etmeden insanları zorlamaktan bahsediyor. Ama ben bir okuyucu olarak yazarın gerçek hayatta zorba bir yönetici olduğunu yazı üslubundan hissettiğimi itiraf etmeliyim…

Günümüz işletmelerinde yöneticiler karar verici konumundadırlar. Fakat kimi zaman söylemleriyle eylemlerinin uyuşmadığını görüyoruz. Dün söylediğimi bugün unuttum, dün planladığımdan bugün vazgeçtim tutumunu sergiliyorlar. Yanlış bir karar olacağını bildikleri halde, bilinmeyen nedenlerden dolayı kararlarının arkasında durmakta ve hem kendilerini, hem işletmeyi felakete sürükleyebilmektedirler. Yüksek lisans eğitimimde hocam olan Tunçhan Cura’nın bu kitabı bilişim teknolojileriyle uğraşan herkese yol gösterici ve doğru karar verme yetkinliği kazandıracağını düşünüyorum. Kitap anlaşılabilir ve sade bir dilde yazılmıştır. Konuyla ilgili en bilimsel araştırmalar incelenmiş ve en son gelişmelere yer verilmiştir. En dikkat çekici yanlarından biri ise teknik terimlerin Türkçeleştirlmiş haliyle yazılmış olmasıdır. Bilişim teknolojileriyle ilgilenen tüm okuyuculara tavsiye olunur.

Mehmet Ali Ayni gerek Meşrutiyet, gerekse Cumhuriyet devirlerinde memleketimizde yetişmiş olan birkaç aydın kişiden biridir. Uzun memurluk döneminden sonra çok sayıda Avrupa ve Afrika kıtası şehirlerinde bulunmuş. Yarının büyüklerini yetiştirmek için işe dört el ile sarılmış ve bunda başarılı olmuş diyebiliriz. Ermeni vakasına değiniyor. Aslında böyle bir katliyamın olmadığını, onbine yakın Arap ve Türk’ün Ermenileri Suriye sahillerine doğru kaçmaya zorlamısına değiniyor. Bunu da Fransız konsolosluğu katliyam olarak duyuruyor kendi hükümetine. Bütün mesele bundan ibaret. Bunun gibi görevde bulunduğu yerlerde onlarca anısını dile getiriyor. Tavsiye edilir.

Daha çok lise çağındaki gençlere hitap edebilecek bir roman türü. Sıradışı bir konusu var kitabın. Tempoyu hiç düşürmüyor yazar. Kolay okunabilir ve ilgi çekici diyebilirim. Katniss fiziksel özellikleri olarak son derece sıradan ve cılız gözükmesine rağmen, 12. Mıntıkanın içerisinde geçirmiş olduğu zor hayat şartları onu yenilmez bir kişilik haline getirmiş durumdadır. Çok güçlü betimlemeler olmasa da okunmasını tavsiye ederim.