Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

cr7hy8 Tarafından Yapılan Yorumlar

08.11.2025

İyilik Timi, çocuklara değerler eğitimi açısından çok başarılı bir kitap. Özellikle okullarda değerler eğitimi, yardımlaşma haftası ya da toplumsal sorumluluk konularında örnek kitap olarak kullanılabilir.
Tek eleştirilebilecek yanı, bazı bölümlerde olayların fazla idealize edilmesi — yani her şeyin mükemmel ilerlemesi. Ancak bu da yaş grubuna uygun bir iyimserlik olarak düşünülebilir.

Anlatım sade, akıcı ve eğlencelidir. Diyaloglar sayesinde çocuklar kolayca içine girer. Mizahi öğeler ve sıcak bir dil kullanıldığı için hem öğretici hem keyiflidir.

Verdiği Mesajlar
• Dayanışma ve birlik olma
• İyiliğin karşılıksız yapılması gerektiği
• Toplumsal sorumluluk bilinci
• Doğaya ve insana saygı
• Kendini başkasının yerine koyabilme (empati)
25.10.2025

• Yalnızlık ve yabancılaşma: Kahramanın hem içsel hem dışsal dünyadan kopuşu güçlü bir şekilde hissediliyor.
• Gerçeklik ile hayalin flulaşması: Metin, “ne gerçek, ne hayal?” sorusunu sürekli kışkırtıyor.
• Ölüm ve varoluşsal boşluk: Baş karakterin ruh hali, yalnızlıkla birleşen bir varoluş krizi hâline geliyor. “Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.” gibi ifadeler bunu ortaya koyuyor.
• Kültürel ve dilsel geçişkenlik: İran’ın geleneksel atmosferiyle Batılı düşünceyi birleştiriyor; yazarın döneminden gelen bir “iki dünya arasında” hali hissediliyor.

Kişisel kanaatim: “Kör Baykuş” edebi olarak bir rahat okuma değil; ama edebi değer bakımından oldukça doyurucu. Eğer zihninizde iz bırakacak, sizi huzursuz edebilecek ama düşündürecek bir kitap arıyorsanız, bu eser kesinlikle okuma listesine alınmalı. Ancak okumadan önce “yoğun bir ruh haliyle” okumanız uygun olabilir — yani sakin, odaklanmış bir zamanla.
25.10.2025

• “Beklemek” teması: Romandaki Leyla–Selim ilişkisi üzerinden “beklemek”, “özlemek”, “güçlü ol” gibi motifler öne çıkıyor. Bu açıdan, bu beklemenin hem kişisel (aşk bakımından) hem toplumsal (direniş bakımından) olduğunu söylüyor kitap.
• Toplumsal baskı ve özgürlük: Selim’in götürülüşü ve Leyla’nın yaşadığı süreç, özgürlüğün ne kadar kırılgan olduğunu, dayanışmanın ve bireysel direncin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor.
• Aşkın dönüştürücü gücü: Aşk burada sıradan geçişken bir duygu olmaktan çıkıyor; karakterleri varoluşsal sınavlara sokan, onları değiştiren bir unsur oluyor.

Genel olarak, “Bekle Beni” benim için Livaneli’nin daha erişilebilir ve akıcı eserlerinden biri olarak öne çıkıyor. Eğer sevdiğiniz tür “toplumsal duygu + aşk + mücadele” karışımıysa, keyifle okunabilir bir roman. Ancak edebi olarak “çok derin deneysel bir şey” arıyorsanız, beklentilerinizi biraz daha mütevazı tutmanız yerinde olur.
25.10.2025

Orhan Kemal bu eserinde, kadınların toplum içindeki yerini ve sınıf farklarının insan ilişkilerini nasıl etkilediğini ustalıkla işler. Zeliha’nın yaşadığı haksızlıklar ve çevresinin onu “el kızı” olarak görmesi, insanların önyargılarını açıkça gösterir. Roman boyunca yazar, karakterleri yargılamaz; onların iç dünyasını, umutlarını ve çaresizliklerini bize göstererek düşündürür.

Eserin dili sade, olaylar akıcıdır. Diyaloglar doğal olduğu için karakterler çok gerçekçi hissedilir. Yazar, toplumun içinden çıkmış biri olarak, anlattığı insanları tanır ve onları samimi bir dille okura taşır.

Sonuç olarak El Kızı, sadece bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda insan onurunun, emeğin ve kadın mücadelesinin romanıdır. Orhan Kemal bu eserinde, hem bireyin iç dünyasına hem de toplumun çarpık yapısına ayna tutar. Bu yönüyle El Kızı, Türk edebiyatında toplumsal gerçekçiliğin önemli örneklerinden biridir.
25.10.2025

Bay Mercedes, Stephen King’in zekice kurgulanmış bir gerilim–polisiyesi.
King bu romanda, canavarların sadece “doğaüstü” değil, insan kılığında da var olabileceğini gösteriyor.
Korku unsuru şeytanlardan değil, bir insanın psikopatlığından geliyor — bu da romanı çok daha rahatsız edici kılıyor.

Kitabın temposu baştan sona yüksek, özellikle açılış sahnesi (kalabalığın arasına dalan araba) okuru anında içine çekiyor.
O sahne öyle sinematik ki, King’in film gibi yazdığını hissediyorsun.