Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
deras Tarafından Yapılan Yorumlar
2024 yılı nobel edebiyat ödülünü alan yazar, bu kitabında da içimizi ürperten, kanımızı çeken olayları sakin sakin anlatıyor. 1948 deki Jeju adasındaki katliamı ve sonrasında ailenin yaşadıklarını rüya-geçmiş zaman ve şimdi üçgeninde üç kadının ağzından anlatmakta. Kitap boyunca sürekli yağan kar, kitabın atmosferini çok iyi tamamlamış. Yazar, Vejetaryen isimli kitabıyla da Booker ödülünü almıştı ve o kitap beni fazla etkilemişti, hala hatırladıkça içim ürperir.
Bir kadının fakirlik ve yoklukla geçen çocukluk çağından sonra aktris olmasına rağmen içindeki yokluğu ve kıskançlığı bir türlü aşamaması, hatta bu uğurda sevdiği insanı kaybetmesini anlatan bir roman. Çok soğuk ve mesafeli anlatmasına rağmen nasıl bu kadar içe işleyen ve samimi bir kitap olabilir. Çok akıcı ve etkileyiciydi...
Japonya'da küçük bir balıkçı kasabasında fakir bir köylü ailenin gri gözlü küçük kızı, annesi hastalanınca, ablasıyla beraber bir adama satılır ve kızın önce hizmetçilik sonra geyşalık yolundaki serüveni başlar. Bu serüven boyunca geyşaların erkekleri oyalamak ve hizmet etmek için aldığı sıkı eğitim, aralarındaki rekabet, çayhaneler, evlerdeki düzen, bekaretlerinin açık artırmayla satılması gibi farklı bir kültüre tanıklık ederiz. Geyşaların hikayesini okurken bir yandan kültürlerinden ve zerafetlerinden etkilenirken diğer yandan çok hüzünlendim, çünkü kitapta da söylediği gibi kimse geyşa olmak için doğmuyor, mecbur kaldığı için geyşa oluyor. Dışı seni, içi beni yakar dedikleri türden bir hikaye bu... Kitap, kadınların her dönemde ve her toplumda ayrımcılığa uğradıklarının da bir kanıtı gibi. Hikayenin gerçek kişi ve olaylara dayanması, etkileyiciliğini artırıyor doğal olarak. Filmini henüz izlemedim ama hikayeyi nasıl yorumladığını da çok merak ettim.
Klasik okumak eve dönmek gibi, güvenli, sıcak, bazen çok uzadığı için sıkıcı olabilse de sonuçta insana kendini iyi hissettiriyor.Bu kitap da yanen böyleydi. Uzun zamandır klasik okumadığımdan mıdır bilmem ama bu dinginlik bana çok iyi geldi.
Edebiyatın şifa olduğunu bu kitabı okuyunca bir kez daha anladım. Tam da böyle bir döneme denk geldi okumak..Tarık Tufan'la tanışma kitabım oldu bu roman, ilk kez okudum ve çok sevdim. Dili sade, akıcı ve anlaşılır. Hikaye 2 ayrı zamanda; günümüzde ve Osmanlı döneminde ama aynı konağın çevresinde geçiyor. Fausto Zonaro ve derviş Ali üzerinden anlatılan hem tarih, hem aile, hem de yüzleşme hikayesi diyebiliriz. Kitabın kapağı da içi de kadar güzel olmuş.. Yazarı okumaya diğer kitaplarıyla devam edeceğim..