E-Dergi

Benim Adım Kırmızı için Kara Kitapla birlikte Pamuğun iki şaheserinden bir tanesi dersem hata yapmış olmam sanırım. Romancılık adına sıradışı bir tekniğin kullanıldığı romanda olayların akışına göre her bölüm farklı birinin bakış açısıyla yansıtılmış. 16.yy İstanbul'unda saray nakkaşlarının çekişmelerini eski resim sanatının büyüleyici özelliklerini de yansıtarak anlatan Pamuk romanın pek çok yerinde hayal gücüyle okurları şaşırtmayı yine başarıyor. Yazarın en renkli ve iyimser romanım dediği Benim Adım Kırmızı Kara Kitap'ta olduğu gibi pek çok küçük hikayeciği de içinde barındırıyor. Orhan Pamuğun tam anlamıyla adını duyurduğu romanı olan Benim Adım Kırmızı'nın Kurgusu ve dünyasının daha geniş bir pencereden okurlara ulaşmasıyla Kara Kitap'ın bir adım önünde yer aldığı söylenebilir. Son dönem Türk Romanı içinde zirveye en yakın eserlerden bir tanesi olan Benim Adım Kırmızı yazarın diğer kitapları gibi uluslararası anlamda da ilgi gören bir roman.Hala okumadıysanız sizin için iyi bir seçenek.

Orhan Pamuğun büyüleyici bir tempoda sizi sürükleyen romanı Yeni Hayat, Bizi okudukları kitaplarla hayatları bir günde değişen insanların mucizevi yaşantısına tanık ediyor. Yazarın anlattıkları ülkemiz alışılmış olaylarının belki klişelerinin modern bir hikayenin içine nasıl ustaca yerleştirebileceğini gösteriyor. Tek zayıf noktası bazı bağlantıların çok uzun tutulması olan kitap, yazarın diğer kitaplarında da farkedebildiğimiz benlik, hayat ve zamanla ilgili bir girdabın içine bizi çekip alarak düşünmemizi sağlıyor.Bir gün bir kitap okudum ve bütüm hayatım değişti demek istemiyorsanız da usta bir yazarın lirik ve coşkulu bir romanını zevkle okumak istiyorsanız size Yeni Hayatı tavsiye ederim.

Çoğu yerde karşılaştığımız ve her seferinde ilk defa okuyor gibi heyecan ve gurur duyduğumuz, her seferinde aynı duygu yoğunluğunu yaşadığımız hikayelerle dolu bir kitap. Şanlı tarihimizin en güzide sayfalarından sahneleri okurken ejdadımızla bir kez daha gurur duyacağız.

Kitap okurken duygulanmak biraz zordur. Bunu birde efsane solukarı okurken deneyin. Ecdadımızın katlandığı sıkıntıları,fedakarlıklarını,cesaretlerini mükemmel bir şekilde anlatan çok güzel bir eser.

Oktay Sinanoğlu dünyada bir çok başarıları olmasına karşın ülkesine yararı dokunsun diye Türkiye'ye dönen bir dahi. Ama karşılığında aldığı ise yokluk içinde bir hayat. Öyleki odasındaki telefonla yurt dışına telefon dahi edemiyor. Ama o yılmıyor ve inancım o ki karşılığını fazlasıyla olacak bu dünyada olmasa bile ...