Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

muratdereli Tarafından Yapılan Yorumlar

14.01.2006

Ömer Lütfi Mete ve Mahir Kaynak ile yapılan röportajların bir kitap haline getirilmesi oldukça yararlı oldu bence. Kitap adından da anlaşılacağı üzere derin devlet tanımından yola çıkarak bu ve buna benzer birçok konuyu irdeliyor. Şu sıralar dünyada olup biten her şeyin altında Amerika’dan ziyade derin güçlerin olduğu söylemleri hayli yaygınlaştı. Amerika’da başkanlık koltuğunda oturanların aslında birer kukla olduğu ve derin güçler tarafından bulundukları konuma getirildikleri söylentiler arasında. Şu anda Amerika başkanı olan Buş’un ve diğer başkanların birer kukla oldukları yazarlardan biri tarafından vurgulanıyor. Bu derin güçlerin kim olduğu sorusuna ise net bir cevap veremiyor yazar. Türkiye’de derin devletin mutlaka bulunması gerektiği ifade edildikten sonra şu sözlerle de derin devletin zaaf içinde olduğu vurgulanıyor: “Derin devleti olan bir ülke, yani bundan yirmi, otuz yıl sonrasını gören bir ülke bir Apo fenomeni yaşamazdı. Toplumun bir kısmının kahraman olarak göreceği, başına taç edeceği, bunca çarpık yönlerine rağmen bir lider gibi yücelteceği bir adamla karşı karşıya gelmezdi ciddi bir devlet.” Evet, yazara göre derin devlet mutlaka olmalı fakat Türkiye’de derin devlet üzerine düşen görevi yeterince yerine getiremiyor. Derin devlet, devlet zaafa düşmeden devreye girer; zaafa düştükten sonra değil diyen yazarın bu düşünceleri toplumda aydın konumunda olan ya da kendini aydın zanneden birçok kişiyle çatışıyor aslında.
Şu ifadeler göz önüne alındığında ise yazarın ne kadar orijinal görüşleri olduğu ortaya çıkıyor: “Türkiye’yi yönetecek insanların artık can ve evlat korkusu taşımayacak kadar kendinden geçmiş olması lazımdır. Türkiye’nin buna ihtiyacı vardır. Ölüm de olsa iradeli olabilecek birileri…” Yazara göre ölümü göze alamayan lider, Türkiye’yi istenilen yerlere taşıyamaz. Çok doğru bir tespit. Bu ülkede -belki de dünyada- düzgün iş yapma hevesinde olan bazı yöneticilerin önüne ne şekilde set çekildiği hepimizin malumu. Ne zaman bu ülkede doğru dürüst işler yapılmaya başlansa işte o zaman birileri tarafından mutlaka düğmeye basılıyor. Ve bir şekilde, bu ölümde olabilir başka bir şeyde, yapılacak olan işlerin önüne mutlaka geçiliyor.
Kitapta bu ve benzeri düşünceler bir hayli ilgi çekiyor. Çok değerli iki yazarın düşüncelerini okumak bakış açınıza az da olsa netlik kazandırabilir
29.03.2005

Okuduğum en kötü,mesnetsiz,laubali tarih kitaplarından biri.Yazarın kitapta Osmanlı hakkında birçok asılsız iddiası var.Ama ne yazık ki bu iddiaları ıspatlayacak kaynak kitapta mevcut değil.İstanbul'un fethi gibi çağ açıp çağ kapayan bir olayı açık bırakılan bir kapıya bağlayıp vakayı küçümsemek hangi tarih anlayışı ile bağdaşır bilemiyorum.Aslında bu mesnetsiz iddia saçma bir kitapta daha (sanırım yıldızın parladığı anlar)dile getirilmişti.Fakat Hammer,Kritvulos,Uzunçarşılı gibi ünlü tarihçiler bu olayı şiddetle reddederler.Bunlardan Kritvulos fethi birebir gözlemlemiş ve kaleme almıştır.Böyle bir olay olmadığını üstüne basa basa vurgulamaktadır.Osmanlı devleti gibi dünyaya altı yüz yıl hükmetmiş bir devlet hakkında elbette asılsız iddialar ortaya atılacaktır.Çünkü Osmanlı egemenliği altında bunca yıl yaşayan devletlerin yarası halen daha kapanmamıştır.Kesinlikle okumanızı ve ibret almanızı tavsiye ediyorum...
29.03.2005

Okunması gereken önemli bir eser.Yazar dünya savaşı anılarından başlayarak başından geçen binbir olayı mükemmel bir üslupla kaleme almış.Mutlaka Okuyun...
28.03.2005

Son döneme damgasını vuran şifre kitaplarının en iyisi.Diğer kitaplarda bulunmayan edebi dil bu eserde biraz daha ağır basmakta.Okuyun...
28.03.2005

İnsan ilişkilerini hoş bir dille ele alan faydalı bir eser.Mutluluk diye bir kavramın olduğuna inanmayan biri olarak, naçizane, okumanızı tavsiye ederim...