E-Dergi

Çok tatmin eden bir okuma oldu. Zaman zaman denemeye oldukça yakınsayan leziz bir roman Ölümsüzlük. Kundera'nın okuyucusuyla arasındaki dördüncü duvarı yıkması da ayrı bi' tat kaymış kitaba.

Şarkılarını dinlerken hayatının önemli bir dönemini anlattığı kitabını okumak beni Patti Smith'e biraz daha yaklaştırdı. O dünyanın içine bir kitap yardımıyla bile olsa girmek farklı bir deneyim oldu. Önümüzdeki birkaç gün diskografisinde kaybolacağım galiba..

Toplumun kanayan ve gözardı edilen yarası olan aile içi şiddeti ve Türkiye'deki bozuk aile yapısını Leyla Taşçı'nın gözünden nükteli olduğu kadar iğneleyici de bir dille, kısacık kitapta çok güzel anlatmış Seray Şahiner. Bakıp da görmediğimiz gerçekleri bütün çıplaklığıyla tokat gibi vurmuş okuyucunun yüzüne.

Okuması gerçekten uzun sürdü. İnsanlığın kökenlerinden günümüze uzanan derin bir araştırmayla kendi fikrini dile getiriyor Ian Morris. Sırf emeği ve içeriğinin doyuruculuğu sebebiyle bile 5 üzerinden 6 verebilirdim kitaba ama en temelde batı ve doğuyu ayırma biçimleriyle ilgili aklımda büyük sorular var. Biraz da tatminsizlik belki de. Kitapla ilgili bir şeyler yazarsam bu soruların bazılarını daha açık bir şekilde dile getireceğim. Onun dışında okunması gereken, zihin açıcı, leziz bi kitap.

Tutunamayanlar her zaman bir adım öndedir insanların gözünde ama Tehlikeli Oyunlar'ı okuduktan sonra bu durum bende şüphe yarattı. Hikmet Benol'a sanki kanım biraz daha fazla kaynadı, biraz daha yakın hissettim. Ama dediğim gibi kafamda net bir düşünce yok. İkisi de muazzam kitaplar.