E-Dergi

Çok yerinde, harika tespitler.

Müslüman için bu kitaba DİKKAT:
Hz. İbrahim adı çok masum ve de çok ulvi geliyor bir Müslüman'a. Ancak Müslüman şunu da unutmamalıdır ki Muazzez İlmiye Çığ gibi birisi Hz. İbrahim'i İslami hassasiyetten dolayı anlatmaz. o kişi ki bir ara gündeme camilere saldırmış ve eskiden fahişelerin örtündüğünü söyleyerek Müslümanların nefretini üzerine çekmişti.

"Aşk"... Değerlerin alt-üst olmaya yüz tuttuğu, insanların bir meta' gibi birbirlerine değer verdikleri, materyalizmin ruhları esir aldığı "ahir" denilen şu zamanda; özellikle de bayağılaşan "insan"ların -o meşum yaşantılarının neticesi olarak- ruha ait âli değerleri ifade eden kavramları adi istek ve arzuları uğruna heder ettiği bir efsun: AŞK. İşte İskender PALA edebli (çünkü edebiyatçı) duruşuyla Aşkın o ulvi boyutunun nasıl algılanıp, yaşanması gerektiğiyle ilgili, tarihte kor gibi hala sıcaklığını hissettiren, ruhu sarıp sarmalayan o yüce aşktan kesitler sunuyor... Gerçek aşıkların zevkle okuyup, aşklarının ne kadar ulvi olduğunu sezinledikleri bir kitap...

Hacmi küçük; ama içeriği büyük eserlerden. Hani bazı derslerde soru çözümleri için formüller vardır ya, konuyla ilgili bütün sorular o formülle çözülür; Selçuk Kütük de en değerli mahluk olan insanın en temel problemlerini adeta formüle etmiş, bu formüllerle zihninzdeki çoğu soruyu cepavlandırıyorsunuz. Hele, hemen hemen her paragrafta ayet ve hadislerin konuya destek olarak gelmesi, gerçekten insanı mest ediyor. Tebrikler...
Risale-i Nur'un etkisinin çok bariz olarak görüldüğü kitapta, hiç R. Nur'a atıfta bulunulmaması, kitabın en büyük eksikliği olsa gerek. En azından bazı cümleler, R. Nur referans gösterilerek alıntılanabilirdi.
Çok ince bir zeka kıvraklığıyla konuların irdelendiği bu kitabın, mutlaka okunması gereken kitaplar listesine eklenmesini tavsiye ederim

Tuncer Çetinkaya'nın derleme olarak ele aldığı "En Uzun Şubat" adlı eseri, beni en çok kullandığı başlıkla kendine çekti. Kitapta ele alınan konular, yaşadığımız ülkede süregelen olaylar olduğundan her ne kadar bu olaylara karşı ülfet peyda etmişsek de, tüyleri diken diken eden cinsten. Hani bazı malum çevreler, İslamî kimlikleriyle tanınan kişileri/kurumları "bağnaz" olarak lanse ederler ya, 28 Şubat ve benzeri süreçleri işleten ve onlara destek olanların, bağnaz olarak niteledikleri insanları dışlamak, adeta onlara hayat hakkı tanımamakla ne kadar "bağnaz" olduklarını bu kitapla bir nebze olsun anlıyoruz.
Ancak kitap olyları, bu süreçte işlenen akıl almaz haksızlıkların, insani değerlere yapılan hakaretlerin, Türkiye genelinde "Müslüman" kimlikleriyle ön plana çıkan herkesi kapsayacak şekilde ele almamasıyla eksik kalıyor. Kitap, sanki belli bir çevreyi anlatıyor. Yine de böyle bir konuya belgeleriyle ışık tuttuğu için Tuncer Çetinkaya'ya teşekkürler.