E-Dergi

Konu ve kurgu çok güzel. İnsanın en çıplak hali, ölüm karşısındaki çaresizliğimiz. Doğuyoruz ve ölüyoruz, hayat iki kapılı bir han arasında geçirdiğimiz gündüz ve gecelerden ibaret. Konu ne kadar güzelse ve özgünse anlatım o kadar sıkıcı ve kötüydü. Bir kitabın güzel olması için sadece üslup ya da sadece konu yetmiyor. Bu haliyle bu kitap benim için ortalamanın üstüne çıkmıyor maalesef.

Renkleri çok tatlı. İnce olması da hoş, kitapların arasında güzel görünüyor.

Bazen insan hızlı okunan kitaplar okumak istiyor. Edebi zevk yok, fazla kafa yoracak bir şey yok. Hızlıca okubup biten bir kitap. Ne çok sıktı ne çok heyecanlandırdı.

Yazmakla, okumakla ilgili biriyseniz keyifli bir sohbeti dinler gibi akıp gidecektir. Yazmakla ilgili taktikler sıralamıyor, bu bir yandan güzel. Bir şeyleri fark ettiriyor, yazar detayları kitabın içine yedirmiş. Belli bir yazma kültürüne sahip kişiler yeni bilgiler öğrenerek ayrılmayacaktır ama okuma ve yazmayı sevenlerin hoş vakit geçirecektir.

Kitap iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda iki sevgilinin nişan alışverişini görüyoruz. İkinci kısımda ise evlenmeden önce son kez maça çıkmak isteyen boksörün son maçını izliyoruz. Martin Eden'a benzetenler olmuş. İki karakterin de hayallerinin peşinden gitme tutkusu ve ince ruhları birbirine benziyor. Tadı damakta kalan bir kitap.