Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Çepni55 Tarafından Yapılan Yorumlar

11.03.2025

Kınalı Serçe, Şermin Yaşar’ın kaleme aldığı, İlber Ortaylı'nın da notlarla katkıda bulunduğu bir hikaye. Çok beğendim hikayeyi, onu söyleyeyim.

Kendi konseptinde oldukça iyi bir kitap olduğunu kesinlikle söyleyebilirim. Bir ilk genç veya çocuk kitabı seviyesinde de sayılabilir. Ancak yetişkinlerin de rahatlıkla okuyabilecekleri bir kitap. Peki neler anlatıyor burada? Daha önce Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına giden Şermin Yaşar, bu sefer yine bir çocuk gözüyle 1840'lı yıllarda Topkapı Sarayı'na bizi götürüyor. Bu sefer Topkapı Sarayı var. Hikayenin geçtiği yer Osmanlı ülkesi, dolayısıyla Osmanlı coğrafyasından bahsediliyor.
Tabii burada sunuş yazısında Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın bahsettiği bir şey var, uzun yıllar İlber Hoca Topkapı Sarayı'nın müze müdürlüğü yaptı. O yüzden Osmanlı tarihini çok iyi bildiği gibi, Topkapı Sarayı'nın hikayesini de çok iyi biliyor.
31.10.2024

Sıkı bir Aytmatov okuru olarak okuduğum kitapta, yazarın kendi dünyasındaki Aytmatov algısını buluyoruz. İlk defa ne zaman Aytmatov okuduğundan başlayarak, Aytmatov eserleriyle harmanlanmış denemelerin olduğu bir kitap.
31.10.2024

Cumhuriyetin İlk Sabahı, alanında çok iyi olan iki kişiyi bir araya getirmiş. Bir tarafta, tarihçilik konusunda bilgi birikimi, eserleri, alanındaki uzmanlığı ve haklı şöhretiyle ülkemizin en muteber kişilerinden birisi olan Prof. Dr. İlber Ortaylı var. Yanında ise çocuk edebiyatı konusunda hakikaten çok başarılı bir yazar olan Şermin Yaşar. Ortaylı’nın neredeyse her kitabını, Şermin Yaşar’ın ise pek çok kitabını okumuş bir okur olarak, üstelik tarihe ilgili bir öğretmen okur olarak bu kitap çıktığı anda ilgimi çekmişti.

Kitap aslında bir uzun hikaye. Şermin Yaşar’ın tahkiye ettiği kısımlarda, İlber Hoca araya giriyor ve ayrı bir konuşma satırıyla birlikte dönemin tarihi vakalarını anlatıyor. Adeta bir baba-kız oturmuşlar da, kızı ona yazdığı hikayeyi okurken, tarihçi baba da ona tarihi hakikati anlatıyor gibi bir hava oluşmuş.

Milli mücadele yıllarında Ankara’da yaşayan bir çocuğun babası, yıllardır süregelen, o bitmek bilmeyen savaşlardan birisine gitmiş ve geri dönememiştir.
31.10.2024

Dönemin toplumsal gerçekçiler akımının içerisinde olan ve yine dönemin yaygın romancılık çeşitlerinden birisi durumundaki köy romanları kapsamında yer alan bir roman. Ana karakter olan Dor Ali, 1960'lı yılların başında ailesiyle beraber Samsun'un Bafra ilçesinin Düzlek köyünde yaşamaktadır. Burada Düzlek köyünün bir muhayyel köy olduğunu söylemem gerekiyor.

Dönemin sosyopolitik, iktisadi pek çok vaziyetini açık bir şekilde yaşayan ve yansıtan bir roman. Dor Ali geçim sıkıntısının ve bir ölçüde ağalık düzeninin de tesiriyle Bafra'daki köyünden Samsun merkeze göç etme kararı alıyor. Zaten roman sosyal gerçekçiler ve köy romancıları örneğinde olduğu gibi köylüler, köy ağaları, göç, köy aşkları, ırgatlar, ameleler gibi genel olgu ve karakterlerin kendisine doğal olarak yer bulduğu bir roman. Köydeki aydın tipi olarak yine bir öğretmen karakteri var. Devlet ile vatandaş arasındaki ilişkilerin bir türlü istenen duruma gelemediğine dair örnekler de…
31.10.2024

Eski bir İttihatçı olan Arif Cemil, Talat Paşa’nın Almanya günlerini ve uğradığı suikastı, roman tarzına yakın bir şekilde anlatıyor.

Arif Cemil Denker bu yazıları 1930'lu yıllarda bir gazetede neşretmiş. Bir yazı dizisi olarak yayınlanmış. Yarı belgesel, bazen roman tadında ve belli bir kurgusu olan, belgelerden ziyade doğrudan anlatıma dayanan bir kitapla karşı karşıyayız.

Okuduklarımızın gerçek olması, elbette okurlarda merak duygusu uyandırıyor. Döneme ve konuya ilgi duyanlar için dikkat çekici bir eser olan Talat Paşa’nın Son Günleri’ni, GUFO Yayınevi seksenli yılların meşhur TV dizisine olan benzerliği nedeniyle Duvardaki Kan adıyla yayınlamış.