E-Dergi

Aslında ben de ilk kitaplarını okurken sizin gibi düşünmüştüm ama daha sonra kısa bir süre için bile olsa denemeye karar verdim. Bir süre sonra gördüm ki abur cubur ve sağlıksız gıdalara o kadar para harcıyormuşuz ki onları almayınca diğerleri rahatlıkla alınabiliyor ve hatta benim mutfak masrafım azaldı bile. eğer bulmakta zorlanırız diyorsanız, şahsen ben çiftlikten getirtiyorum ama migroslar da artık bu tür gıdaları getiriyor. Doğal gıdayı naçizane her halükarda tavsiye ediyorum çünkü bizim ailedeki kronik yorgunluk 4-5 ayda geçti, benim migren ataklarım gözle görülür şekilde azaldı, doktorlara, tahlillere ve yarısını bile kullanmadığımız vitaminlere daha fazla ödüyorduk. çocuklarım hızlı kilo alıyorlardı (henüz 2 yaşındaydılar ilk başladığımızda) kilo alımları durdu daha doğrusu sağlıklı seyrine girdi.

Efendim, ne kadar güzel tespit etmişsiniz, söylenenler yaşanılan ile uymaz ise ortada boş sözden başka bir şey kalmıyor ve yine dediğiniz gibi suyun yatağı temiz olmayınca tatlı su da akmıyor. Zaten akan suyun tadından da su yatağının temizliği aşikar oluyor. Müellifin irfan çeşmesinden nasiplenen benim gibi garipler naçizane günlük yaşantılarının da - bir nebze bile olsa- şahidi olma şerefine erince "illa hal ile, kal ile olmuyormuş diyor. Allah onların vücutları aynasında zuhur bulan Muhammedi ahlak ile ahlaklanmayı bizlere nasip etsin, inşallah.Amin!

Bir münevver insan, bundan seneler evvel Türkiye'deki en büyük problemi tespit ederken; "Çöpleri toplamaktan mesul olan işçiye gidiniz ve yarın onu baş vekil yapacağınızı söyleyiniz, nasıl altından kalkabileceğini bir an bile düşünmeden kutlamalar yapmaya başlar" demişti. İnsanlar unvanlarından aldıkları cesaretle kendi alanlarına girmeyen konularda uzmanlık taslayabiliyorlarsa bu tespit bugün hala tüm vehametiyle geçerli demektir. Üstelik bu daha da vahim çünkü çoğumuz, şahsım da dahil olmak üzere isimlerin önündeki etiketlerin büyüklüğünden, yetkinliğini sorgulamıyor bile...

Devrinin sahibi bir gönüller sultanı ancak bir gönül erinin anlatımından bizlere ulaşıyorsa maksat hasıl olmuş demektir. Vesselam!

Kitabın tanıtımında Hz. Mısri Niyazi'den şair diye bahsedilmektedir halbuki Hz. Mevlana sözlerinin şiir olmadığını çünkü cüzi aklın şuuruna hiç uğramadan geldiğini söylüyor. Hz. Niyazi Mısri de şiir söylememiştir ve dolayısıyla da şair demek- naçizane hissiyatım- pek doğru olmaz. onların sözleri katıksız eksiksiz Hak kelamıdır, vesselam!