E-Dergi

Kurtuluş Savaşı kadın kahramanlarımızdan ; Kara Fatma olarak tanıdığımız Fatma Seher Savaşkan ' ın hikayesi .
Okullarda okutulması gereken bir kitap , kurduğu yedi yüz kişilik intikam müfrezesiyle adından çok sözettiren ve Mustafa Kemal Atatürk'den övgüler alan bir kahraman .
bu eseri bir tiyatro sahnesinde de izlemeyi dilerim .

Sıra dışı bir roman arayanların okuması gereken bir kitap ,
sayfa aralarında saklı diyaloglarda tekrar tekrar okunacak derin cümleler buluyorsunuz.
Ayrıca kitabın bir bölümünde tiyatro oyunu da yerleştirilmiş . kahramanlarımız tiyatroya gidiyorlar ve muhteşem betimlemelerle siz de tiyatroya gitmiş gibi önce sahne ve ortamı sonra da oyunu izlemiş kadar oluyorsunuz .
bence bu kitabın bir filmi olmalı hatta yazar kitabın bittiği yerden ikincisini de yazmalı .
kitap bittikten sonra artık okumadan önce olduğunuz kişi olmuyorsunuz , aklınızda bir yerlerde yaşamaya devam ediyor karekterler .

okuyucuya sonraki aşamalarda neler olabileceğini çok açık sezdirmediğinden merak duygusunu çok canlı tutuyor, beklenmedik şeyler oluyor ve kitabın ilk sayfalarında ufak detaylarla bağlantılı olarak kurgu tam olarak oturuyor .
Bu kitabın okuyucu kitlesi ; romanda klişe tipler değil karakter arayan, yeniliklere açık , seçme cesareti olan - herkes gibi olmayan okuyucular - diye düşünüyorum .

Plazanın En Güzel Kızı'na ilk olarak instagram'da ciddi eserler tanıtan dip.oda sayfasında rastladım. Sayfayı hazırlayan Şule Hanım öve öve bitiremeyince hemen buradan sipariş verdim .

Gerçekten de haklı çıktı, kitap başladığım gün bitti. O derece soluk soluğa ilerleyen bir olay örgüsü var. Son yıllarda okuduğum en iyi beş kitaptan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Romanda neyin nereye varacağını hatta bir kaç sayfa sonrasını bile asla tahmin edemiyorsunuz.
Okuyucuyu ciddiye alan, merak ettiren titiz bir yaratıcılıkla hazırlanmış. Kitap bittikten sonra yoğun bir sarsılmışlık, şaşkınlık, hüzünle karışık bir umut kaplıyyor içinizi. Kalemine sağlık Tarkan Elsoy
yazarın yeni kitaplarını takip ediyor olacağım , tarzını çok sevdim . kesinlikle tavsiye ederim .

konu çok ilginç , psikolojik diyebilirim okurken film izler gibi hissettiriyor . aslında kitabın konusu da bir film çekimi ile ilgili ve başrol şizofren bir yönetmen .
kitap boyunca birkaç sayfa sonrasını bile tahmin edemedim , aslında sonunu doğru tahmin ettiğim kitapları ve filmleri sevmiyorum hayat gibi belirsiz olmalı , insanın aklını karıştırıp şaşırtmalı .
bu kitap tam da öyle .
baş kahramanın ruhsal çalkantıları , kendi ile savaşları , kabullenişleri ,vazgeçişleri ve beklenmedik sonu mükemmel bir kurgu ile anlatılmış .
kitap bittiğinde güzel bir film izlemişim gibi hissettim . okuduğum en etkileyici kitapların ilk beşinde , okurken de bitirince de güzel bir tad bırakıyor tavsiye ederim .

yazarın ilk kitaplarından biri , kısa kısa köşe yazıları gibi farklı konulara ayırılmış sayfalar bütünü . sohbet tadında . pringless gibi insan elinden bırakamıyor bir oturuşta yarısını okudum ve her başlıkta yazarı meksika sınırı programında izlediğimiz gibi daha uzun uzun anlatsa keşke bu başlıkla ilgili bir kitap bile yazılabilir diye düşündüm.
şimdi diğer kitaplarını sipariş edeceğim .