E-Dergi

mükemmel konu mükemmel kurgu!klasik bir dan brown kitabı. semboller, ambigramlar
olaylar inanılmaz bir düzen ve bağlantı içerisinde. kitabın son sayfasına gelene kadar içinizdeki "acaba bundan sonra ne olacak" sorusunu asla kaybetmiyorsunuz. kitabı okurken anlamak için sürekli kafa yormak zorundasınız. kitabın son sayfasını okuyup da olayların birdenbire nasıl çözüldüğünü öğrendiğinizde siz de kitapta bahsedilen bazı önemsiz olayları göz önüne alarak ve kaçınılması imkansız sonu daha önce nasıl farkedemediğinize hayret ediyorsunuz. yazarın yazdığı her kelime gerçeğe dayanıyor. illuminati kardeşliği hala sürüyor mudur acaba diye içinizde hep bir şüphe kalıyor.
ben illuminatinin hala yaşadığına inanıyorum. belki adı farklıdır ama eminim ki dünya üzerindeki her kuruma eli yetebilen bir varlığın olduğuna hiç de şüpheci yaklaşmıyorum. nu konuda araştırma yapacağım. okumayı bitiren herkesin de benim gibi bir merak içine düşeceği ve araştırma hevesine kapılacağına inanıyorum.
gerçeği görmemizi sağladığın için teşekkürler dan brown ...

bu tiyatro oyununu okul olarak oynayacağız..okuyunca karışık gelse de sahneye aktarılınca ortaya gayet renkli bir oyun çıkıyor.
karakterlerin hayatlarında gidip gelmeler yaşamaları oyunun şekillenmesinde büyük etki yapıyor.karakterlerin hemen hemen hepsi savaş sonrasında hayatları ve hayata bakış açıları değişen kendi içlerinde dengesizlik yaşayan insanlar.

yaşamı boyunca işçilerin hayatlarından kesitler yansıtan orhan kemal bu eserinde de gelenğini bozmamış ve halkın alt sınıflarında kıt kanaat geçinmeye çalışan eskici ve oğullarının yaşam mücadelesini anlatmıştır.kitabın dili gayet modern bir türkçe ile yazılmış.okuyunca anlamak için bir satırın üstünden 40 defa geçmeniz gerekmiyor.eser çukurova bölgesine has kullanılan bir çok kelime içeriyor.ben de o bölgeye yakın yerde büyüdüğüm için kelimelerin çoğunu biliyor okurken alttaki kelime açıklamalarına bakmak zorunda kalmıyordum.türkçe dönem ödevi olarak almıştım kitabı.keşke daha ince bir kitap alsaymışım dedim ilk gördüğümde ama sonradan okudukça yanıldığım kanısına vardım.
okurken sıkılabilirsiniz belki ama buna rağmen okumanızı tavsiye ederim.

hilmi efendinin sürgüne lübnana gönderilmesiyle başından geçen olayları kaleme almıştır yazar bu eserinde.yazarın istanbulda bıraktığı kızı ve karısındadır aklı hep.ayrıca sürgündeyken tanıştığı suzidili de aklından bir türlü çıkarıp atmayı bilmememiştir.boğos ağa, gözlüklü ihsan, şehzade keramettin ve seher...hilmi efendinin kızı seher babasının yokluğunda istanbulda kötü yola düşmüştür.bir aktörle beraber yaşayıp onunla şehir şehir gezmektedir.suriyeye geldiklerinde istanbullu assolist nevber diye ünü yayılmıştır.bir gün onu dinlemeye yanındaki şehzade ile birlikte giden hilmi efendi sahnedeki nevberin kendi kızı olduğunu öğrenince düşer ve ölür.

kitapta bir sürgünün yaşayıp yaşayabileceği duygular çok güzel anltılmış.kitabı okuyunce kendinizin de aslında bu dünyada bir sürügün olduğunu düşünüyorsunuz.
keyifle okumanız dileğiyle...

ankarada bir apartmanın dokuz odalı bir dairesi ayaşlı ibrahim efendi tarafından tutulup oda oda kiraya verilmiştir.yazar bu odaların birini tesadüf eseri tutmuştur.hayatının en önemli anılarını ve olayları bu odada geçirmiştir.turan'ı hasan beyi,faikayı,selimeyi tanıması hep bu dairede olmuştur.en yakın arkadaşı doktor fahri bey onun o odada yaşamasına her zaman karşı geldiyse de yazar kendini oradan bir türlü koparamamaktadır.kısacası yazarın hayat hikayesidir bu kitap.trt tarafınadn 6 bölümlük bir dizisi çekilmiştir.kitabı okuyup daha sonra filmi izlerseniz çok faydalı ve akılda kalıcı oluyor.okumanız dileğiyle...