E-Dergi

kitabı okumaya başladığımda iskender palanın değişmeyen yazı tarzını bu kitapta da ustaca sergilediğini görüyorsunuz, ancak kitaptan iki yerden örnek vererek rahatsız olduğum duyguyu ifade etmek isterim sayfa 71 de efendimizin dedesi abtülmüttalibin dilinden su sözleri yazmıştır: ey Arş'ın Rabbi; işte kutsal ilahımız Hübel şahit olsun.... bir diğer vereceğim örnek sayfa 77 de Amine annemizi bülbülün dilinden anlatırken şöyle dua ettiğini söylüyor Amine annemizin; "Çok şükür, ilahlar şu parlak yüzlü genci mübarek kıldı, çok şükür" . bu ifadeler hanif din üzerine olan Efendimizin atalarının söyleyeceği sözler midir? yazar umarım bu yorumu görerek bir açıklama yaparak beni ve benim gibi düşünenleri aydınlatır diye ummaktayım

Iskender palanin edebi dilini her zaman ki gibi surukleyici bir sekilde okuyacaginiz bir kitap, aska dair eseriyle ayni kitabi okuyormusum duygusu uyandiran ve okurken beni alip goturen cok guzel bolumleri iceren okunmasi gereken bir kitap

Yazarın çok akıcı bir dili var. Bir genç kızın günlüğünün roman dilinde yazılmış hali.Aşkın hayatınızdaki değerleri nasıl değiştirdiğini anlatan sürükleyici bir eser.

Ankara ile ilgili muhafazakar kesimin görüşü diyebiliriz kitapta anlatılanlara.
Yazarın kitabı yazdım oldu hissi uyandıran bir dili var. Kitabı okurken bazı bölümlerde tekrar çok olmuş. Kitap Ankarayı sevmeyenlere ya işte bundan dolayı sevmiyordum sözünü tekrar söylemesi için bir fırsat.

yazarın yazı stilinin siyah süt ile değiştiğini düşünmekteyim mahrem daha önceki eserlerinden biri ve romanın kurgusu çok güzel, yazarın metis yayınlarında çıkan kitaplarının puntosu daha küçük doğan yayınlarından çıkan eserlerine göre Elif şafak takip edenler yeni eserlerinden önce muhakkak önceki yazdığı eserleri okumalı, mahrem de bunlardan biri