E-Dergi

İlk sayfadan son sayfaya İnsan olan Mustafa Kemal vardı sanki karşımda…Mavi çakmak çakmak bakan gözleriyle bana bakarken kalbinin en derinlerinde sakladığı sırları,başarıları,başarısızlıkları,beklentileri,Umutları,zaferleri,azmi,aşkı en büyük tutkusu vatanı Büyük Türkiye Cumhuriyeti ve içinde yaşayan insanlarına duyduğu o zarif saygısı.Yanlızlığının o kırılgan içe dönük minik sızısı,hastalığının sağ yanını zonklatan ölümü ensesinde hissettiren soğuk nefesi.Bir çok Atatürk yüzü var bu kitapda:Çocuk,Genç,Evlat,Asker,Sevgili,Eş,Cumhurbaşkanı,Başöğretmen… Onu kendisinden dinliyorsunuz adeta.Pişmanlıklarını,kaybettiği yerleri dahi içten samimi bir dille anlatıyor.Son uykusuna dalmadan sinemalarım dediği hayatının filmini izletiyor kara kare.Sonlarına doğru gözyaşlarıyla bitirdim ve şu sözü daha bir anlam kazandı kalbimde:”Beni Hatırlayınız!” Seni hiç unutmadık ki hatırlayalım Atam.Minnettarız Varlığına!

Kısacık,çerezlik bir metro yolculuğunda hemencecik bitecek bir kitap.Kitabı çok sevmekle tadı damağımda kaldı keşke daha uzun olsa dedim.Yaşlı bilge bir kadının tuvalet bekçiliği yaparken anlattığı ilginç hayat hikayesini anlatıyor kitap.Bilge kadın on çocuğu olduğunu iddia ediyor halbuki Çin’de sadece tek çocuğa izin var.Bu konuda devletin kesin ve katı cezaları var.Gerçekle hayal iç içe giriyor okurken.Bana kişisel gelişim hissi verdi.Kadınla adamın diyalogları aslında bize hayatı anlatıyor.Konfüçyus’dan bol bol alıntı ve Çin’in kültürü hakkında bilgi edineceksiniz.Gönülden tavsiye ben çok sevdim ve okumak için geç bile kaldığımı düşünüyorum.

Osmanlı’da görev almış Şakir Paşa ailesinin kızı Fahrünisa Zeyd’in kızı Şirin Devrim’in gözünden ailesi,mesleği ve yaşananlar.Annesi olması dolayısıyla daha çok Nisa’nın üzerinde durulmuş.Dönemin sosyetesinin ilgisini çeken ailenin bilinmeyen sırlarını öğrenmek ve hayatlarını okumak isterseniz tavsiyedir.Halikarnas Balıkçısı Cevat’ı zaten biliyordum dizi sayesinde aileye de merakım kabardı.Gerçekten o dönemin kültürünü güzel anlatmış.Bu aileye dair her şey biraz muallak aslında henüz de çözülmüş değil.Bu kadar sanatçı çıkarmış böyle çalkalantılı bir aile kolay kolay da çözümlenemez gibi.Yaptıklarını eleştirmeden sanata kattıkları değere bakarak okumakta fayda var.Sonuçta insan bu beşer şaşar da düşerde….

İhsan Öğretmen dünya tatlısı bir meslektaşım.Tüm kitaplarını hem ben hem çocuklarım severek okuduk.Kendi öğrencilerinden,çocuk kitapları yazıyor.Daha önceki kitabından tanıdığımız Muhtar ve o güzel kravatı bu kitapda başrolde.Sıcacık bir sınıf hikayesi.Dayanışma,dostluk öyküsü.Muhtar çok sevdiği kravatıyla bir gün okula gider.Tikenli öğretmeninin onlara bir sürprizi vardır.Bir yarışmaya katılıp,eski bir eşyayı tanıtıp kazanırsa Ankara’ya gezmeye gideceklerdir.Tüm sınıfın aklına Muhtar’ın yadigar kravatı gelir.Birlikte düğüne katıldıkları bir gün kravat kaybolur.Tüm sınıf hatta tüm köy kravatı aramaya başlarlar.Çocukların çok seveceği bir dedektiflik hikayesi için lütfen okuyun.Umarım diğer öğrencilerin kitabıda biran önce çıkar.

Ters köşesiyle,ve tüm karakterleri sırasıyla açmasıyla beğendiğim bir kitap oldu.Türk polisiyesini geliştirdiği için kendisine teşekkürler.Tek eleştirim tek düğüm vardı kitapda ve kurgu bana biraz basit geldi.Diğer kitaplarında daha fazla gerilim ve düğümler vardı.Hoşca vakit geçirmek için öneririm okuyun.Murat çekiç başarılı bir muhabir tam bir mafyayı çökertecekken durdurulur,boğazına bombalı bir tasma takılır.Hayat boyu korkuyla yaşamaya başlar oda kendini bahçeli,havuzlu,geniş evine kapatıp izole bir yaşama başlar.You tubedan magazin videoları yayınlayıp,dizi eleştirilerş yaparak kendine meşgale edinir.O sırada üst üste maktüllerini tacizci olan üç adam öldürülür.Hepsinin boğazı kesilir,sağ ayakları yanına bıçak bırakılır ve üstlerine Hunharca yazan bir gazete küpürü bırakılır.Bu kelime bizi geçmişteki kötü bir olaya götürür.Murat Çekiç bir anda cinayetlerin katil zanlısı ilan edilir.Bir intikam oyununda çembere dahil olur.