E-Dergi

Bende televizyondaki diziyi izledikten sonra kitabı okumaya karar verdim ve 3 saatte kitaı bitirdim ve kendi kendime sordum bu kitabın acaba 2 basımı varda ben kısa olanı mı okudum diye...
Kitap gerçekleri yansıtmasından, insanlık değerlerinin ibret verici şekilde nasıl ayaklar altına alındığından dem vurması nedeniyle her insanın okuması gereken bir yapıt.
Ben kitabı okurken ve bitirdikten sonra moralim çok bozuldu, karakterlere yaptıklarından dolayı çok sinirlendim ve kitabı bitirdikten sonra kitabı sinirimden duvara fırlattım... Sonuçta beni bu kadar çok etkileyen nadir kitaplardan biri oldu. Ayrıca bu kadar namuslu bir adamın bu hale düşmesine ağlayan gözlerle tanık oldum...
Yalnız kitaplardan uyarlanan dizilerin yavan olduğunu gözlemlemiştim ama şu anda yayınlanan bu kitabın dizisinin mükemmel olduğunu ve kitaptan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Haddim olmayarak şunu diyorum; kitap dizideki gibi daha ayrıntılı ve karakterler tahlilleri daha iyi yapılmış olsa idi daha kaliteli bir kitap olurdu...

Bu kadar yorum varken ben kitapla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. Çalıkuşu kitabını 8-9 sene önce okumuştum. O zaman ortaokuldaydım. Türkçe öğretmenimiz hergün birinden kitap tanıtmasını isterdi. ( bu arada bana kitap okumayı aşılayan bu sistem yüzünden Bahri Güven'e teşekkürlerimi sunarım ve tüm öğretmenlerin böyle bir sistemi uygulamalarını isterim.) O gün sıra bendeydi ve ben dersten önce aa çalıkuşu mu herkes biliyor o kitabı diyenlerin de etkisiyle söze "herkesin okuduğu Çalıkuşu kitabını tanıtıyorum "
diye başladım. O sırada Bahri Bey sence herkes okumuş mudur diye bana sordu. Bence herkes tarafından okunması gerekir dedim. O da sınıfa dönerek başka kitabı okuyan var mı dedi ve kimsaden ses çıkmadı. Şaşkınlığımı gören hocam "Belki herkese sorsan bi roman adı söyle diye herkes Çalıkuşu derdi, herkes az çok bişey de bilirdi bu roman hakkında. Ama işte okumaya değer bulmamışlar yada kitap okuma alışkanlıkları yok" demişti.
Daha dün gibi hatırlarım bu sözleri. Pekçok konuda ahkam kesip aslında içi boş olanlaraydı bu söz. Kitabı çok duymalarına rağmen merak edip okumayanlaraydı. Bildiğini zannedip bilmeyenereydi.
Bu anımı niye mi anlattım bildiğimizi zannediyosak bi kitabı okumamız gerekir, dizisini izlemek yada hikayeyi az çok bilmek işe yaramaz. Kitap sadece içindeki olay değil o olayın nasıl anlatıldığı, içindeki ince ayrıntılardır.
Eğer sizde aa ben bu kitabı biliyom deyip okuma gereği duymuyorsanız gidip bir an önce başlayın derim...

Üstün Dökmen'in Trt deki programı hakikaten muhteşemdi. Özellikle anlattığı olayları tiyatro oyunuyla sunması gayet başarılı ve eğlenciliydi. Aynı güzel tadı kitapda bulurum umuduyla okudum fakat programdaki büyüyü kitabında bulamadım.
Aynı olayların tekrar edilmesi okurken insanının sıkılmasına neden oluyor.
Bunun dışında Üstün Dökmen gibi bir üstadın kitabı bazı yerlerde sıkılmaya itse de okunmalı diye düşünüyorum.
Üstün Dökmenin programlarını izlememiş olanlar için ideal ama o programın büyüsüne kapılanlar için hayal kırıklığı...

Hayatını devrim yoluna adamış İdris Erdinç'in otobiyografisini soluksuz okudum. Herşeye rağmen verdiği mücadeleden yılmayan, mutluluğu haksızlıklara karşı çıkmakta bulan bir toplumcu kişiliğin hikayesi sayesinde ülkemizdeki devrim süreci hakkında da bilgi edinebilirsiniz.
"Bu bezirgan saltanatının, bu zulmün ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü her yerde bir Bitmeyen Kavgaları varolanların kitabı..."

Bir nefeste okunabilecek kadar sürükleyici ve akıcı bir kitap. Kitap bir köpeğin hikayesi gibi gözükse de aslında insanoğlunu anlatmakta olup dolaylı olarak derin mesajlar içermekte...
Kitap burjuva kesminde yaşayan canlılarla, çok zor şartlar altında yaşamaya zorlanmış canlılar arasındaki farkı; bir canlının zor koşullar altında yaşamaktan ileri gelen istemeyerek de olsa vahşileşmesini, duygusuzlaşmasını, ilkelleşmesini de bize sunmakta...
Şu anda etrafa bakıp bu suçlar nasıl işleniyor diyorsanız, aslında sistemin, koşulların buna büyük bir etkisi olduğunu bu kitaptan bi daha çıkarabilirsiniz...
Bu arada bir canlı ne kadar vahşileşirse vahşileşsin onla kurulabilecek sevginin onu uysallaştırdığını kitapta görmekteyiz.
Kitaba sadece hayvan hikayesi olarak bakanların doğa kanunları dışında birşey görmeyeceği bir kitap. Kendini zorlayanlar içinse mükemmel bir roman...