E-Dergi

Eserin Mevlana’nın hayatını anlatmadığını şiirlerini edebi bir gözle incelediğini belirtmekte fayda var. Yoksa hayal kırıklığına uğrarsınız. Zaten şiirlerin Türkçeye çevrilmesi onları kuyruğu kesilmiş kediye çevirmiş. Ayrıca yazar şiirleri verirken ya da Mevlana ile ilgili kıssaları belirtirken sadece başlangıcını vermekle veya sadece bahsetmekle yetinmiş. Yani herkesi kendi gibi Mevlana’ya ve eserlerine vakıf kabul etmiş.

Kitap ismiyle, yazarıyla, çevirmeniyle çok şey vaat ediyor. Ancak eserin kalitesi beklentilerin çok gerisinde. Harika bir başlangıcı var fakat ilerleyen sayfalarda hikâye sürükleyiciliğini kaybediyor. Hızlı başlayan hikâye 40. sayfadan sonra ilerlemiyor adeta. Çevirinin kötü olması sizi soğutan bir diğer etken. Cümlelerin dizilişi okurken rahatsız ediyor.

Goethe’nin ilk ve en samimi eseri. Söylendiğine göre Genç Werther yazarın kendisidir aslında. Genelde mektuplardan oluşan hoş bir klasik. Aşk hikayelerinden hoşlananlara önerilir.

Türk edebiyatında yeri apayrı Alev Alatlı’nın. Bu eser de sıradan romanlardan çok farklı. Alev Hanım bu eserinde de okuyucudan zihnini çalıştırmasını bekliyor. Kitabı okurken her sosyolojik imgeyi, ince göndermeyi anlamak onun üslubuna alışkın olmayı gerektiriyor. 2000’li yılların Türkiye’sinin sosyolojik bir fotoğrafı aslında eser.

Yazıldığı dönemde pek de ilgi görmemiş çok güzel ve çarpıcı bir roman. Fakat güzel bir eser olması kitabın bu kadar uzun olmasını gerektirmiyor. Sebat etmezseniz bitirmekte zorlanıyorsunuz.