E-Dergi

çok ince bir kitap ama vurucu. Hani hep aynı şeyleri yapmak zorundaymışız gibi geliyor ya, Jonathan tam tersini yapıyor. Sürüden kopuyor, daha yükseğe uçmak istiyor. Kendini aşmaya çalışıyor. Bayağı düşündürdü beni… bazen ‘yanlış mıyım’ dediğim şeylerde aslında sadece ‘farklı’ olduğumu fark ettim. Kitap bana bunu hissettirdi.

Dört Anlaşma, içerik olarak gerçekten değerli ama çevirisi beni biraz zorladı. Bazı yerlerde ne demek istediğini anlamakta güçlük çektim, o yüzden kitabın yarısında bırakmak zorunda kaldım. Belki başka bir zaman, İngilizcesi ile yeniden denerim. Ama anlattıkları üzerine düşündüren bir kitap olduğu kesin.”

1984, okuduğum en çarpıcı distopyalardan biriydi. Bazı yerlerde gerçekten içim daraldı ama bırakamadım. Özgürlük, kontrol, birey olmak gibi konular çok sert ama etkileyici şekilde işlenmiş. Yıllar önce yazılmış olmasına rağmen hâlâ çok güncel. Herkesin en az bir kez de olsa okuması gereken bir kitap bence

Serenad, hem tarihi hem de duygusal yönüyle beni derinden etkileyen bir roman oldu. Sayfalar ilerledikçe geçmişin acıları ve gizemleri bir bir ortaya çıkıyor. Livaneli’nin anlatımı hem akıcı hem de düşündürücü. Bitirdiğimde uzun süre etkisinden çıkamadım. İçinde hem aşk hem tarih var, ama hepsi çok gerçek

Cesur Yeni Dünya, hem ilginç hem de rahatsız edici bir distopya. Okurken zaman zaman ‘gerçekten buraya mı gidiyoruz?’ diye düşündüm. Teknoloji, mutluluk ve özgürlük üzerine çok çarpıcı sorular soruyor. Kolay okunuyor ama sindirmesi zaman alıyor. Mutlaka okunmalı bence.