Toplam yorum: 3.090.135
Bu ayki yorum: 733

E-Dergi

Bahadır Cüneyt Yalçın

1 Şubat 1982'de doğdum. Yedi buçuk yaşında okumayı öğrendim. 2000'de Kırıkkale Fen Lisesi'nden, 2006'da İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden mezun oldum. 2011'de Afili Filintalar'a katıldım. Ankara'da yaşıyorum. Üç çocuğum var. Mizah edebiyatı ve fırın sütlaç severim.

Bahadır Cüneyt Yalçın Tarafından Yapılan Yorumlar

Yılmaz Erdoğan ülkemizde "komik diyalog" dalında altın madalya sahibidir.
Özellikle kadın mizahçıların eksikliğini çektiğimiz edebiyat dünyasına DeliDolu yayınevinin teşekkürlük bir katkısı. İki ciltlik toplu öykülerin ilk cildi 1922 ile 1932 arasında çoğu New Yorker'da yayımlanmış öykülerden oluşuyor. Kaprisli, güzel, modaya düşkün genç kadınlarla andaval, işkolik, çapkın genç erkekler arasındaki doğal ama bir o kadar da bamteline dokunan konuşmalar ağırlıkta. Sanki ikizler burcu kadınıyla aslan burcu erkeğini resmediyor öyküler. Çok güldüm ve çok kere "aha evet" dedim. İçki yasağı döneminde kaçak alkol, partiler, gece kulüpleri, 20'ler ruhuna uygun ama biraz taşkın tanışmalar, flörtler, balayları. Bu kitabı mizah ve ilişki psikolojisini seven herkese öneririm ama kendiyle dalga geçebilmeye uzak, kadın ve erkeklerin içinden çıkılmaz şaşkoluklarına alınan, sadece büyük aşklar, melek gibi kadın ve erkekleri okumak isteyenlere önermem. ABD'nin Demet Akbağ'ı ile Fidan Terzioğlu'su karışımı bu merhume yazarı çok sevdim.
Sosyal medya fenomenliğinden anlamam, memetali'yi de tanımam. Muhtemelen müstear zaten. Belki de Aziz Kedi'dir kim bilebilir? Neyse, zannımca çok komik ve ziyadesiyle eleştirel bir kitap. Okurken kahkaha atmak önemlidir. Bunu ciddiye alıyorum çünkü kahkaha atmak beyne faydalı ve okurken kahkaha attırmak, görsel bir angutluk olmadan, sadece kelimelerle, üstelik habire "filan kişi osurdu" demeden güldürmek zordur. Okurken gülmek istemeyenlere lafım yok, mizah sevmeyenlere de lafım yok, selamlar ederim, ama mizah seven biriyseniz bu kitabın güldürü kalitesinin iyi olduğunu görürsünüz. Kitabın hikâyesi var. Çatışması var. Zekânın yoksunluğu, çeşitliliği veya sivriliği veya rengi üzerine, sabır ve sabrın sonundaki patlamayla ilgili söyleyecekleri var. Kitabı herkese tavsiye etmem ama mizahı arayanlara işaret etmek isterim. Son olarak; bence duyguların, romantizmin, inançların sömürüsü gülmecenin sömürüsünden daha acıklı, berbat ve daha tehlikelidir.
Dede, torun, Barcelona, Madrid, Küba, tilt, baba, oğul, ergenlik, seksenler, Avrupa, konga dansı, müzik, caz, Miles Davis, Armstrong, hippiler, Londra, annenin ölümü, ilk aşk, ilk kavga, eski filmler, sörfçüler, barlar, sandviçler, evden kaçmalar, telefonda gizemli kadın, akran zorbalığı, şamata, canavar, halalar, ağaçlar, inekler, sokaklar, ölmek var dönmek yok, düşünce düşündüm, duralit, mini etek, köprü altı, sabah soğuğu, gece yalnızlığı, disko, puro kutusu, eski fotoğraflar, mektuplar, dedenin motoru, gözükara, kavgalar, ingilizceyi yeniden icat etmeye gerek yok, ikimizden de nefret ediyorlar, polis, parkta uyudum, ablası manken, üniversite kursu, Laura, siyah beyaz televizyon, eğlencelerin sırrı, mutlu son, harika, başka dünya, başka dünya.
Rus hicivlerini andıran bir tonda, trajikomik bir hikâyeyi trajedinin vitesini giderek artırarak anlatıyor, bambaşka bir dünyadan bildiriyor Lianke. Çoğunluğu engellilerden mürekkep bir köy, o köyden bir sahne gösterileri grubu kuran bir idareci, Lenin'in cenazesini ülkeye getirip turizm geliri sağlamayı hesaplayan aynı idareci, ah saf idareci vah saf idareci, turneler, çatışmalar, sakat köpekler, körler, yaşlı bilge kadınlar, sonuna kadar mücadeleler, hırsızlar, alçaklar, baharlar, çiçekler. Bu roman zamansız, büyük, delice bir üslup, ince ince güldürüp, hıçkıra hıçkıra ağlatabilen türden. Fantastikmiş gibi ama değil, masalsı ancak öğretmen tokadı gibi yakıcı, komik ama para ve makam hırsıyla bezeli hüznüyle, canavarlarıyla betonmuşcasına sert. Kahkaha dolu girişiyle leziz, gerçek ve enteresan karakterleriyle akıcı, müthiş finaliyle dokunaklı fakat asla umutsuzluk pazarı değil.
Son Gezdikleriniz
Side Effects - Açı Reçete (Dvd)