E-Dergi

Bir fedakarlık öyküsü demek tam doğru olurdu bence bu roman için. Toplumsal çatışmalar, insanın içindeki açıklayamadığı düşünceler ( Dostoyevski'nin en sevdiğim yanı) ve psikolojik tahliller.. Özellikle bu romandaki psikolojik tahliller o zamanki psikoloji biliminde dahi adı konulmamış şeyler. İlk roman için bence oldukça iyi, arkadaşı Grigoriviç' in ağladığı kadar olduğunu düşünüyorum bu kitap için. Ve ben daha Türkçede bu kadar beğenirken, Rusça okuyanın çok daha etkileneceği yadsınamaz bir gerçektir. Kitap bittiğinde de kendimi muhtemel sonları düşünürken buldum. Dostoyevski hazin bir son koymuş olsa da okura kapı aralamış. Sonun devam çeşitlerini düşünürken hep olumlu devam yollarına gitti gönlüm. Sanırım Makar Devuşkinin yaptıklarını görünce gönlüm el vermedi. Koca yürekli adam.. Cep boyutu da oldukça güzel.

M.D

Sevmediğiniz belli, zira Türkçede "felsefik" diye bir kelime yoktur.

Dostoyevskinin erken döneminden bir öykü, tek okumada bitirilebilir fakat tabii ki geç dönemi kadar iyi değil, biraz da öykü olmasından kaynaklanıyor. Gene de kurgusu fena olmayan bir öykü

Denizin oluşumundan, bizim üzerimizdeki etkilerine kadar detaylı bir şekilde işliyor. Denizi yakından tanımak isteyen herkes için uygun.

Yürümeye bakış açınız tamamen değişecek.