E-Dergi

Kitabı okuyup, bitirdim. Kitabın sonunda kurduğum cümle "Nasıl yani "? oldu. Beğenip, beğenmemek kişiye bağlı. Ancak benim tahammül sınırlarımı aştığını söylemeliyim. Kitabın satır aralarında düzene karşı koyma istedği," kardelen projesi" sıkıştırılmış gibi geldi. Ki bu proje, çok önemli bir soysal sorumluluk projesidir. Destekliyorum. Ancak bu romanın içine neden sıkıştırılmış? Kitabın arka sayfasında yazanlara bakarak bu kitap ilginizi çekebilir. Ancak romanın içerisindeki hayat, ilişkiler kısmı gerçekten tahammül sınırlarımı aştı. Muhafazakar bir yapım olmamasına rağmen, neden bu kadar çarpaşık bir ilişki boyutuna geçilmiş anlayamadım. Çocuklukta yşanan kötü olaya dair tabiki gözünüzü kapatın yok sayın demiyorum. Ancak dikkat çekmek için böyle mi olmalıydı? diye sorguluyorum. İnsan hayatının pamuk ipliği kısmına gelince, Roman Kahramanı İlhami bey herşeyi isteyerek ve cesaretle göze almış. Gerçekten değişik bir kitaptı.

Okuyamaya başlayıp, elimden bırakmak istemediğim bir kitapdı. Sonucu öğrenmek için bir gece uykusuz kalmaya değermiş. Bu kitapta okudğunuz aşk sizin de başınızı döndürecek. Umutlar, aşk, ihanet, başarı, vurdumduymazlık, dostluk... Narin ve Deniz'in dostluğuna bayıldım. Dostluklarına bu kadar güvenmelerine,..hayran kaldım. Çok akıcı ve sürükleyici bir romandı. Kitabın sonunda "işte budur" deyip, sanki kendi arkadaşlarımmış gibi sevindim. Bence Hande Altaylı çok içten yazmış. Mutlaka okuyun. Bırakın kitap alıp, götürsün...

Kitabı çok beğendim. Romanın içerisindeki, büyülü bir masal sizi alıp götürüyor. Masal kahramanlarına ne olduğunu büyük bir merakla bekliyorsunuz. Sonunu okurken gözlerinizden yaşlarda boşalıyor. Ben okurken göz yaşlarıma hakim olamadım. Bir annenin çocuklarını koruma duygusu o kadar yüreğinizi burkuyor ki... Bu her devirde böyle. Anneler çocuklarını canları pahasına korumaya çalışır. Savaş ve yokluk dönemi içinizi burkuyor.Anneler ve kızları arasındaki bağa hayran olmamak mümkün değil. Yazar duygularını çok net aktarmış. Gözleriniz dolu dolu romanın sayfalarını çeviriyorsunuz.

Kitabın kapağı ilgimi çektiği için aldım. İçerisinde 4 kadının ayrı ayrı hikayelerini okuyorsunuz. Yeri geldi gözlerim dolu dolu okudum. Çok sade, akıcı, sizi yormayan sıcacık hikayeleri olan kadınlar. Kitabın size kattığı güzel bir duygu: Örgü örmeye gerçekten heves ediyorsunuz :) Bir Yumak Mutluluk. Hemen okumaya başlayın....

İskender, konusu ve kurgusuyla çok güzel bir roman. Doğunun en ücra köşesinden başlayıp, İngiltere'ye uzanıp, orada dallanıp, budaklanıp. içinize işliyor. İntihara sürüklenen mutsuz kadınlar, töre cinayetleri, Göçmen sorunları, sıcacık aile bağları, hapishane hayatı, pişmanlıklar herşey çok güzel harmanlanmış. Parçalanmış bir aile dramı. Şartlar ve ortam yüzünden önceden doğruluğuna inandığınız değerlerinizin, farklı bir açıdan bakınca aslında doğru olmadığını görüyorsunuz. Peşin hükümlü davranıp olayları görmek istediğiniz gibi görünüyorsunuz. . Zaman geçiyor hiçbirşey geri gelmiyor ama pişmansınız ve bağışlanmak istiyorsuz. Öyle büyük kötülük yapmışsınızdır ki, hem kendinize hem de en sevdiklerinize hiçbirşey geri gelmez..... Kitaptan kendinize çok sonuç çıkaracaksınız. Ve AŞK ile İSKENDER'i karşılaştırmayın. İkisi de çok farklı kitaplar...