E-Dergi

Kitabı okurken çok sıkıldım. 390. sayfaya kadar oradan buradan. Konu çok dağınık anlatılmış. Son 50 sayfaya kadar kendimi okumaya zorladım. Okumaya bir türlü konsantre olamadım. Sıkıldım. Konu olarak değişik, film olarak izlenebilir ama roman konusunda aynı fikirde değilim. Müthiş bir aşk öyküsü diyerek, tavsiyelere uyarak satın aldım. Bence çok büyük beklenti içerisine girmeyin.

2. Kitap ilk kitaptan daha etkileyici. İnanılmaz Sürükleyici. 679 sayfayı nasıl bitirdiğinizi anlamıyorsunuz. Larsson ilk kitabında kadınlara yönelik şiddeti ele almıştı, 2. kitabında da küçük yaşta cinsel istismara mahrum kalmış kızlara dikkat çekilmiş. Bu tür konular genelde kapatılmaya çalışılır. Kimse konuşmasın ama yapılmaya devam edilsin. Bunlar kötü konular, kimse hatırlamasın. Oysa yaşananlar çok büyük bir trajedi. Susturulmaya çalışılan insanların yaşadıkları akıl almaz olaylar... inanılmaz etkiliyici bir roman. 3. Kitabı büyük bir merakla bekliyorum.

Ahmet ÜMİT'in yazdığı her roman benim kütüphanemde yer almalı. Mutlaka o kitaba sahip olmalıyım. "İstanbul Hatırası"' kitabını çok ama çok beğendim. İstanbul tarihlerin şehri. Gelmiş geçmiş bütün kral ve padişahları büyülemiş bir şehir. İstanbul hk. öğrenilecek o kadar çok şey varmış ki ... Bu şehre sizde aşık oluyorsunuz. Bu tarihi dokunun belli bir rant için yok edilip, heba olması çok acı. Tarihimize, kültürümüze sahip çıkmıyoruz , bence bu kitap cok güzel olayı özetlemiş. Tarihsel dokunun içine, cinayetler oya gibi işlenmiş. " Katili son 60 sayfada tahmin edebildim. (Yorum yazarken lütfen katilin kimliği konusunda açık vermeyin, okuyucunun hevesi kırılmamalı) Gözlerim dolu dolu, son sayfaları okudum. Hani çok lezzetli bir yemeği yediğinizde inanılmaz keyif alırsınız. Karnınız doymuştur. Bu kitap ile benim ruhum doydu....Kütüphanenizde mutlaka bulunmalı.

Kitabın ilk 80 sayfasında bende inanılmaz sıkıldım. Hatta bıraktım. Sonra tekrar başladım. 80.sayfadan sonra hikayenin içine o kadar çok kendinizi kaptırıyorsunuz ki, 679 sayfa nasıl bitmiş anlamıyorsunuz bile.. Stephenie Meyer'ın inanılmaz bir hayal gücü var. Kurgusu çok güzel. Okurken sahneler gözümün önünde canlanıyordu. Bence Göçebe'nin filmi de yapılmalı. Yaratıkların insanlığı ele geçirmeye çalışması, değişime uğratması her zaman çok büyük ilgi çekmiştir. Ruh ile beden sahibinin çarpışması, mücadele, hayran olma, karşılıksız sevgi, fedakarlık, hepsi harmanlanmış ve sürekleyici harika bir roman ortaya çıkmış.

Uzun zamandır okuduğum inanılmaz müthiş bir seriydi. Vampir konulu kitaplar ilgimi çekmez diye düşünenlerdesiniz, önyargilı yaklaşmayın derim. Serinin içerisinde en çok "Alacakaranlık"ı beğendim. Kurgusu mükemmel. Kitabı okudukça sizi içine çekiyor. Serinin birini bitirip diğerine geçmek için can atıyorsunuz. Okudukça elimden bırakamadım. Aşk, tutku, bağlılık bu kadar güzel anlatılabilir. Bella ve Edward'ın aşkına hayran oluyorsunuz. Kitabı okuyan bayanlar sanırım Edward'a aşık oldu.