E-Dergi

okurken sürekli bir itiraz etme ihtiyacı ile okudum. nasıl kabullenildiği anlaşılmayan bir öykü. eğer sadece bunu okuyacaksanız hafif bir tiksinti acıma vs hissedeceksiniz. açlık oyunları seri halinde okununca harika olacaktır. okudum ve son kitabın sonunda nefes aldım.güzel bir seri.kurgu ve tarzını sevenler için harika. ben yoruldum beklentilerimle. yorgunluğuna değer elbette...

ejderha dövmeli kız ateşle oynuyor... devamını yani millennium 3ü türkçeye çevirsinler diyorum!!! lütfen biri yapsın bunu artık.

yazarına nazar değmiş kesin!!! harika harika harika bir roman... hatta devamı da öyle... bu kadar güzel bir ağ örülemezdi bir polisiyede... üst düzey kurgular, ayrıntılar... ipin ucu hep yazarın elinde... sıradan hiçbirşey yok; her sayfayı merakla çevirdim.ateşle oynayan kızı da hemen arkasından okudum... 3.sü çevrilsin die sabırsızklanıorum. hatta dördüncüyü yazarken ölmüş yazar, stieg larsson gibi bir deha daha çıkıp tamamlasa da yayımlasalar hatta ... okumazsanız hayatınızda birşeyler eksik kalacak...

evet değişik bir tarz ama bence sadece okurun kafasını karışık tutmaya çalışmış. hatta onu bile becerememiş bir romandı,şahsen zorla okudum... final beklenmedikti gerçi ama merak etmiyordum zaten finali... okumak için okudum. sadece kurgu yeterli değil bence... bir de bizim hayatlarımız sanırım bu romanı yadırgayacak hayatlar... yani genel anlamda... siz bilirsiniz... benim tarzım değilmiş diyeceğim.

evet biz müslümanlara göre bu kitap ve kitaplar değiştirilmiş,çarpıtılmış,kul yazması gibi kabul edilmiştir.ancak bu kabullenmenin dışında dikkatimi çeken şey şu;eğer değiştirilmişse neden bunca zamandır yapılan tüm araştırmalar boşa çıkmıştır ve neden bu kadar araştırma tek kelimesi bile değişmeyen aynı çeviri veya çeviriler üzerinden yapılmıştır?neden mısırdan çıkış heryerde hep aynıdır?neden tek kelime farklı değildir bir diğer çeviriden?bence kabul etmek gerekir ki biz yanlış bir kabul üzerinden ve hatta kötü bir yanılgıdan başka birşeyin içindeyiz ve acilen çıkmalıyız.kendimizi bu dünyadan soyutlamaktan başka birşey değil galiba bu varsayımlarımız.herneyse ki artık Kuran-ı Kerim'i de Tevrat'ı da İncil'i de hatta indiriliş sırasıyla okumanın zamanı geldi.Neye inandığımız sadece dini sohbetlerde veya vaazlarda veya kulaktan dolma bilgilerle kalmasın.Kuran-ı Kerim neden bahsediyor?anlamak mı istiyorssunuz?Onca yazılanlar neden yazılmış?bence tarihini araştırın,öncekileri anlamadan Kuran'ı anlamak zor.biraz aklımızı yoralım...