E-Dergi

Değerli bir bilgi kitabı.Dünyanın keşif tarihiyle, deniz maceralarıyla, dünyanın siyasi ve ekonomik denge değişimleriyle ilgilenenler için başvurulası bir kaynak.Popülerlik çabası gitmeyen, her şeyi olduğu gibi anlatan bir kitap.Coulımb'dan, Marko Polo'ya, Vasco de Gama'dan, James Cook'a büyük maceraperestlerin büyük serüveni.Günümüzün bürolarda, ddairelerde pinekleyerek vakit öldürmek zorunda kalan insanı.Başka dünyalarda neler olduğunun ateşiyle yanan insanların hikayesini en azından "okuyarak" yaşadığını anlamalı.

Tarihsel roman ismini sonuna kadar hakeden bir kitap.Kitabın en önemli özelliği yazar Steven Pressfield'ın sanki o ovada kendisi de çarpışmış, olayları görmüş gibi savaşın içinde olması.Bir an önce aksiyona başvurup işi popülerliği ve okunabilirliği dökeyim kaygısı kitapta yok.Kurgu iyi, olaylar iyi işlenmiş ve içinde hayata dair güzel öyküler barındırıyor.Kitapla ilgili aklımda kalan ve Ispartalıların dillere destan cesaretini anlatan bir diyalog:
Yunan tüccar limandan gelir.Pers gemilrini, askerilerini görmüş çok etkilenmiştir.Ispartalılara ballandırarak anlatır:
"Persler öyle büyük bir orduya sahip ki ordu ok atışına geçtiğinde gökyüzü tamamen kapanıyor."
Ispartalı Dienikes cevap verir:
"Biz de o zaman gölgede savaşırız."

Doğa'nın Öyküsü'nün ikinci cildi daha çok evrim yani darwinizm üzerine.İlk kitapta evrimden bir hayli bahsedilmişti ve bunda daha da ayrıntıyla devwm ediliyor.Darwin taraftarı felsefeye ve karşıtlarına yer veriliyor.Ayrıca ekoloji biliminin ortaya çıkısşını da anlatıyor.Aslında birinci cildiyle benzer özellikleri fazla.Bu iki kitaptan herhangi birini okumanın da ikisini de okumaya göre çok büyük bir eksik oluşturmayacağı kanısındayım.

Kitap, doğa bilimlerinden çok felsefeyle ilgili.Doğa bilimlerinin felsefesi diyebiliriz.Doğa bilimlerinin şekillenmesini, doğal olaylar üzerine yapılan akıl yürütmelerin gelişimi ve ünlü filozofların, bilim adamlarının yaşamın kaynağı ve akışı üzerine görüşlerini barındırıyor.İlgililerinin okuması gereken bir kitap ve onlar için zaman kaybı olmayacaktır.

Tarihin en iyi iki üç romanından biri olduğu söyleniyor bu kitabın, ancak ben aradığımı buldum dersem doğru olur mu bilmiyorum. Kitap 500 civarı birbirinden farklı karakterin gözüyle Rus toplumsal yaşamını ve Napolyon-Rus savaşlarını anlatıyor.Yazar büyük, anlatım olarak ta tabii güzel ve başarılı bir kitap ama durgun bir atmosferde geçiyor ve okura çok bir şey vaadetmiyor heyecan bakımından. Sonuçta edebiyat insanlarının mutlaka okuması gereken ama sıradan okuyucunun çok da ilgisini çekeceğinden emin olmadığım bir eser.