E-Dergi

Neden Batı denen coğrafyaya düşman olmak yerine Türkiye'sinden Çin'ine, Bahreyn'inden Bolivya'sına, her ülkede, her insanda acımasızlığı, kapitalist azgınlığı ve emperyalist ruhuyla bir Batının zaten bulunduğunu kabul etmiyoruz. Mesele kötü olan Batı yerine ondan iyi sayılamayacağını pek çok defa gördüğümüz Doğu'yu getirmek değil, insanlık adına bir bütün olarak kendimizi, kendi eksiklerimizi ve marazlarımızı yenmek.

Ülkede birey kültürü yara alıp cumhuriyet değerlerinin içi boşaldıkça Osmanlı'nın abartıldığını görüyorum. Böyle bir tarihçilik anlayışı geçen yüzyılda kaldı, onu da belirtmek gerek. Hamaset ve sıfır eleştirili şişinmeden oluşan ve gerçeklerin yalnızca istediğimiz yönünü gösteren kitaplar gençliğe bir şey kazandırmayacaktır.

Kitap okunduğunda yazarın temel amacının "her yol mübahtır" a çıkan acımasız bir siyaset anlayışının savunusunu yapmak değil, gerçekçi yöntemlerle bir siyaset eleştirisi geliştirmek olduğu görülüyor. Zaten Prens'in yansıttığı siyasal bakış olumlu ve olumsuz yönleri yıllardır bütün dünyada tartışılsa da onun ismiyle özdeş "Makyavelizm" in ortaya koyduğu gerçekler çoğunlukla reddedilmemiştir.

İspanya İç Savaşı'nda enternasyonel tugaylarda cumhuriyet yanlısı savaşa katılan Robert Jordan'ın hikayesi. Kitap edebi bakımdan başarılı. Çarpıcı diyaloglar ve insanı içine alan bir anlatım var. Bütün kitap aşırı olmasa da sürükleyici. Bir eksiği olarak savaşın geniş panoramasının okuyucuya yerli yerinde aktarılamaması olduğundan söz edebilir.

Balzac romanda realizmin öncü iki yazarından biri. Buna rağmen genç adamla yaşça ondan büyük kadının aşkında kitap boyunca izleri görülen ince bir abartı unsuru da yok değil. Ancak bu abartı unsurunun da yazarın bir başka başarılı romanı Goriot Baba ile kıyaslandığında devede kulak kaldığını söylemek lazım.