Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

beyazboga Tarafından Yapılan Yorumlar

27.12.2006

Namazın bir müslüman için önemini anlamak, onunu kurtuluşa ve hidayete bir vesile olacak bir araç olduğuna tekrardan inanmak, dinimizin temelinin namaz olduğunu bir kez daha açık bir şekilde görmek istiyor ve bu atmosferde bulunmak ve bu iklimi solumak istiyorsanız kesinlikle tavsiye edebileceğim harika bir kitap.
27.12.2006

Bosna da, afganistan da şu an ırakta ve gelecekte belki de iran da yapılacak veya yapılıyor olan zulümler bu kadar güzel bir şekilde anlatılır. Avrupa birliğinin gözü dönmüş ve müslüman kanına susamış azgın savaşlarını ve yapılan işkencelere göz yummalarını anlatan ve bunların karşısında nasıl bir duruş durmamız gerektiğini anlatan ve bizi gerçek kimliğize dönmemiz gerektiğini vurgulayan harika bir kitap oluş Hakan albayrak'ın kitabı. Kendisinin bir gazeteci olduğunuda bu vesileyle öğrenmiş olduk. Sadece teşekkürler Hakan ALBAYRAK diyorum.
27.12.2006

Kitaba ilk olarak aldığımda şöyle bir baktım. Herhalde bir hayaldir diye düşündüm. Hızlı okumak. Fakat içerisinde uygulamaları gerçekten uyguladıktan sonra, denelemeleri ve alıştırmaları uyguladıktan sonra gözle görünen harika bir evrim yaşıyorsunuz diyebilirim. Sizin de okunacak kitabınız birikmişse ve bunları hemen yutmak istiyorsanız. Kaçırmayın derim.
27.12.2006

Bu kitab bence açklayan en önemli söz, kitabn nsözünde bulunan ve beni şoke eden şu bilimsel gerçek oldu. "Kurtlarla karşlaştğnızda, eğer kurt sesi çkartamazsanız kurtların hedefi haline gelir ve onlar tarafından parçalanırsınız. Eğer onların taklidini yaparsanız onlarda sizi kurt sanp yanınızdan geçer giderler. ve sizde kurtulursunuz." Kelimeler aşağ yukarı böyleydi. Abdülhamit'in o tarihte kimlerle, hangi ülkelerle ve nasl savaştığını, akl ipinde onlardan her zaman bir adım önde olduğunu sanırım bu bir kaç kelimelik söz en iyi anlatıyordur. Osmanlı imparatorluğunun gerilemem dönemine ait, hasta adam olarak nitelendiren bir imparatorluğun nasıl didimdik ayakta kalmaya çalışytığını ve bunu başarma eğilimine refleksine girmeye başladığı zaman, içte ve dışta bulanan vatan hainlerinin- bugünde olduğu gibi- nasıl devreye girdiğini, tüm bunlara rağmen sultanın yinede anlam veremedğim bir şeklide bu kişileri cezalandırmak yerine, yeri geldiğinde mükafatlandırıldığını gördüm. Osmanlının hiçte banaz sayıacak bir kapasite de olmadığını hatta ilk kız okullarının sultan Abdülhamit döneminde olduğunu öğrendim. Sultanın giriştiği akılcı ve kendinden emin bir tavırla giriştiği hamlelerle ülkesini nasıl savaşa sokmadığını, tüm düşmanların niyetlerini akıl almaz bir şekilde geri püskürttüğünü gördüm. Böyle güzel bir manzaranın nasıl son bulduğunu ise gözlerimde hafif bir nemle karşıladım. Ama tarihim hakkında bana öğretilmeyen, kitaplarımda okutulmayan, ve üstün körü anlatılan bir çok olayın iç yüzünü okudukça tarihimi ve geçmişimi büyük bir sevinçle bir kez daha kucakladım. Eminim diğer okuyucularda bu kitaba ulaştığında ne demek istediğimi anlayacaklardır. sözlerime devrini kapatan bir sultanın sözleriyle, kitaptan bir alıntı ile son vermek istiyorum. "Millet birbirini krıp geçireceğine bırakın beni öldürsün."