E-Dergi

Kitabı; ne olacağını, anlatılan öykülerin nasıl birleşeceğini merak ederek, bunun yanında hemen bitirmeyip, aldığım keyfi uzatsam mı diye düşünerek okudum. Tabii merak ağır bastı ve bir çırpıda bitiverdi. Kitabın sonu sarsıcıydı bence; kestirebileceğim bir son değildi kesinlikle.
Hakan Akdoğan 27 yaşında bu romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanmış. O yaşta böyle bir roman, böyle bir anlatım ve ardından gelen ödül büyük bir başarı bence. Kesinlikle okunmalı..

Kitabı tatilde okudum. Sanırım tatil için çok doğru bir seçim değildi. Anlatımı biraz ağır geldi bana. Açıkşası daha akıcı bir kitap olacağını düşünmüştüm. Yine de sevdim. Paulo severler bu kitabı da edineceklerdir muhakkak.

Kadın erkek ilişkilerine dair doğru tespitler var kitapta. Adına aşk koyulan ama aslında duygusuzca her yanına cinsellik serpiştirilmiş ilişkiler var. Bunların yanında bir de gerçek aşk var kitapta; kanayan, kanatan bir gerçek aşk..
Kitabı nasıl bitirdiğimi anlayamadım. Kesinlikle tavsiye ederim.

Yazarın ilk olarak "Koku" romanını okumuştum. İnanılmaz keyif almıştım. Kısa romanı "Güvercin" ise birkaç sefer başlayıp bir türlü bitiremediğim bir roman olmanın ötesine gidemedi malesef. Ama öykülerinin yer aldığı bu kitapta yine koku romanında olduğu gibi güzel bir tat aldım. En sevdiğim öykü ise "Maitre Mussard'ın Vasiyeti" oldu. Süskind'in tarzını seviyorum. Henüz bir kitabını okumadıysanız bence denemelisiniz.

Romanın anlatımını sevdim. Kesinlikle sıradışı buldum. Sıkılmadan okunabilecek bir roman. Okuduğum süre içerisinde kitabı elimden bıraktığım anlarda bir şekilde aklımı kurcalayan, sonrasını merak ettiğim ve benim için özeller arasına giren bir kitap oldu. Tavsiye ediyorum.