E-Dergi

Hakkında dava açılma nedenini bir türlü anlayamadığım kitap. Yazarların romanlarını yazma özgürlüğü vardır. Gözlemlerini, duygularını, anılarını, ailelerinin tarihlerini yada canlarının istediğini yazarlar. Okumaya dayanamayanlar okumaz. Kitap yazarının eseridir. Beğenmeyen beğenmedim der o kadar, ancak kitap yazarın çocuğudur. Hakkımızdaki gerçekleri duymaya hiç alışık olmadığımız için aynı yerde saydığımız kimsenin aklına gelmiyor herhalde. Tüm bunlar bir yana Nikos Temelis'in "Arayış"ındakine benzer bir tadı bu kitaptan da aldım. Belki komşuya olan merakımdan, belki 21 yılımı İzmir'e verdiğimden. Belki de atalarımın temelinde Giritlilik olduğundan. Edebi yanı çok kuvvetli olmasa da konu itibariyle kitap ilgi çekici. Ayrıca bahsi geçen kent te İzmir. Bence okunmaya değer.

Kaçımız 19.yy İzmir'ini, Ege'sini biliyoruz? Dönemin zorlukları içinde güzelliğini, ayrımın bilinmediği dönemleri, içiçe yaşanmışlıkları, o zerafeti kaçımız biliyoruz? O yıllarda var olan eğitim kurumlarının sayısının nerdeyse şimdikinden daha fazla olduğunu kaçımız biliyor? O halde dostluk ve kardeşlik adına yazılmış bu romanı okuyacağız. Okuyacağız ve insanın duyarlılığına tanık olacağız. Gözlerimiz yaşaracak. Bazen utanacağız düşündüklerimizden. Çokça da şöyle diyeceğiz "O dönemleri yaşayabilseydik keşke".

Kendinizi bir Bond filminde zannedebilirsiniz. Belki de filmi çevrilmiştir de ben bilmiyorumdur. Demek istiyorum ki polisiye bir film tadında. Dünyanın farklı coğrafyalarında geziniş, gizli ilişkiler, aşklar, tutkular, fedakarlıklar. Ne yapıp edin John Le Carre'nin kitaplarını okuyun. Edebiyat ve polisiye nasıl birleştirilebilirmiş görün ve zevkine varın!

Eskimeyen bir "eski" daha..Orada da yalnız, burada da yalnız. Belki Türk aydınının kaderi hep yalnız olmak, iki arada bir derede kalmak. Bazen insan "aydın olmasam mı acaba" diyor. Şu aidiyet duygusu ve ihtiyacı çok önemli. Hepimizin huzuru bulabilmek için bu duyguya ve tatmine ihtiyacı var. Roman savaş sonrası yaşamı ve duyguları çok iyi ifade etmiş. Gerçeklerle tanışmak isteyenlere...

Nedense eskiden yazılmış bazı eserleri önyargılı bir bakış açısıyla "eski" diyerek okumuyoruz. Bu denli çok okumama rağmen bu kitapla tanışmam oğlum sayesinde oldu. Lisede ödev olarak verilince, roman eve girebildi. İyi ki de girmiş. Asla eskimeyecek, birçok çağda içindeki fikirlerden esinlenilebilecek bir roman "Sinekli Bakkal". Ayrıca kitabın bir de ingilizce yazıldığını ve zamanında yurtdışında basıldığını ve ilgi gördüğünü öğrenmek te beni etkiledi. Kitabın içeriğini anlatarak kitabı yeni okuyacakların keyfini bozmak istemem, ancak, Rabia karakterinin çağının çok ilerisinde bir vizyona sahip olduğunu bilmelerini isterim.