E-Dergi

Gerilim, polisiye ve tarih. Güzel bir karışım. Bir yazarın kendini tekrar etme hatasına düşmemesi de güzel. Her kitabında ayrı dünyalara götürüyor yazar. olayların gerçekten yaşandığını ya da çok benzeri senaryoların zamanında sahnelendiğini/tezgahlandığını düşünüyorsunuz. Yeni tanıştığımız yazarlardan, yeni tatlar. Bu türün okuyucularına özellikle tavsiye ederim.

Demek ki edebiyatçı olmak için yaşlanmaya gerek yokmuş. İnsanın yeterli birikimi olunca böyle de güzel yazabiliyormuş. Oğlum istedi aldım. Okunacak tüm kitaplarım bitene dek yüzüne bakmadım. Okurken ve okuduktan sonra öyle etkilendim ki anlatamam. Kullandığı dil, dili kullanış biçimi, kelime oyunları bazı cümleleri tekrar tekrar okuttu bana. Çevremdeki "piçleri" hatırlattı ve tabii ki ağlattı kitaptaki "piç"lerin sonlarına...

Kiraze'de esas karakter Kiraze mi? Anlatılan dram Kiraze adı ile anılan kadının annesinin dramı ve son derece çarpıcı, her şeyden önce üzücü. Allah kimseye göstermesin diyeceğimiz türden. İlk gençlik aşkından, ağabeyinin katline, uğradığı tecavüzlere, çocuklarının bahtsızlığına bakarsanız ana karakter de o bence. Kiraze karakteri, evet, bir döneme damgasını vurmuş ve tarih kitaplarında yerini almış olabilir, romanın o kısmı popüler yansımalar taşıyor. Ancak kitabı bana okutan ve beğendim dememi sağlayan Ester'in annesi. Harem-sultanlar serisinde edebi değer taşıyan tek eser..

O kadar çok karakter var ki, aldım elime kocaman bir karton, yazdım karakterleri ve aralarındaki bağı. Ondan sonrası yalnızca kitaptan zevk almaktı. Bir tesadüf eseri önce "İsyan Günlerinde Aşk"ı okumak kısmet olmuştu. Buna rağmen her iki kitaptan ayrı ayrı keyif aldım. Hatta yakın tarihimizi anlamamı da sağladı. Ahmet Altan'a karakter analizleri için, kadınların duygularını bu denli iyi yansıtabildiği için tekrar tekrar teşekkürler.

Okudum, sıkıldım, okumaya devam ettim, dinlendirdim sonra yine okudum. Oh bitti dedim, çok zevk almadığımı düşündüm. Ancak şimdi kitabı özlüyorum. Akdeniz kıyılarında gezmek, Ege'ye uzanmak, adalara gitmek, ne hoşmuş meğer. Bu arada bilgilenmek; mesela mantar ağaçlarını öğrenmek ya da lesbos adası sakinlerini tanımak. Hatta yakın tarihimizden, bıktık dediğimiz politik hicivleri okumak. Sırada başka değerli kitaplar olmasa da kitabı tekrar okusam...