E-Dergi

Dan Brown'un zekasına ve kalemine hayranım. Mekanları tasvirde olağanüstü başarılı öyle ki; hiç gitmeseniz bile gözünüzde katedralleri, çeşmeleri, heykelleri ve bilumum sanat eserlerini canlandırabiliyorsunuz. Tüm dünyada pandemi patladığında direkt bu kitap aklıma geldi ve tüm bunlar yazarın bir öngörüsü müydü diye düşünmeden edemedim. Bu eser filme de uyarlandı gayette başarılıydı,beğendim lakin ben yine de kitabı okurken aldığım o lezzeti hiç bir şeye değişmeyenlerdenim

Boşuna klasik olmamış dedirten, okurken sanki yaşadığım ve sonunda gözyaşlarımı tutamadığım bir eser.
Mutlaka okunası...

Sabahattin Ali okumaya Kürk Mantolu Madonna ile başlayıp, Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan ile devam etmiş biri olarak üzülerek söylerim ki Sabahattin Ali öyküleri bana biraz yavan geldi. Sanki havada kalmış gibi...
Kitap 2 bölümden oluşuyor öykülerden bir kaç tanesi çok iyi yine bir kaçı iyi bir çoğu ise vasat kalmış bana göre...
Yine de Sabahattin Ali benim okumayı en sevdiğim yazarlardan biri keşke bu kadar erken aramızdan ayrılmasaydı da daha pek çok eser bırakabilseydi bizlere:(

O dönemin şartlarına göre muazzam bir konu ve anlatım. Ahmet Mithat Efendi'nin yazım diline hayran oldum. Olay örgüsü çok iyi işlenmiş. Okurken çok keyif aldığım ve tabiri caizse bir solukta okuduğum ve okuduktan sonra da Ahmet Mithat Efendi'den bir çok eser okumama vesile oldu

Okurken aklınızın sınırları ile oynandığını hissettiren, keskin cümlelerle kafanızın içini bıçak gibi kesen bir kitap ve yazar...
İçten içe tepki gösterirken aslında bir çoğumuzun hatta pek çoğumuzun içinde olduğu med-cezirlere şahit oluyorsunuz. Delilikle-dahiliğin, ihlaslı bir teslim oluşla- şüpheli bir inançsızlığın arasında gidip geliyor okuyucu.
Ezcümle çok sarsıcı, sizi duvardan duvara vuracak bir kitap okuyacak ve bundan sonra Aynur Engindeniz ismini çok duyacaksınız