E-Dergi

Kaliteli bir kurgu ile Chris Carter daha önceki mesleğinin tüm hünerlerini konuşturmuş. Elinizden bırakmak istemeyeceksiniz, heyecanlı, kanlı canlı bir roman! Tavsiye ederim

“Ben senin emrine amade bir lamba cini degilim!"

Kendimi kitabin etkisinden kurtarmam açıkçası epey vakit aldı. Hayatin yeşili, zaman çarkının insafinın yeşili, yaşanmışlıkların ve unutulanların yeşili derken nefes aldığımız an'a şükredip, soluklandigımız anın, akıp giden zamana dahil olması tokat gibi çarptı. Her anı, anı oluncaya ve anı olacak baska an'lar bulana dek, sonsuza kadar yasama düsüncesi insanin aklını çeler, caziptir, cezbedicidir...Sadece yok olup gidenin zaman mı yoksa etrafindaki kişiler mi olması kısmını hassas teraziye koyman gerekir. Bana göre çok iyi harmanlanmıştı. İlişkiler, iyi ve kötünün dansları, yaşanmışlıkların dışa vurumu, çıkarılacak bir sürü ders, nefes alan hayatlar, sonu isteğe bağlı yaşamlar…yazarın önceki kitaplarını da okuyan biri olarak, bu kitabı konu ve performans olarak " ustalık mertebesine" erişmiştir derim.

Evet sarsıcı! Evet yıkıcı ! Başından sonuna kadar merakı el üstünde tutup, aklınızı olduğu kadar midenizi de allak bullak eden bir fırtına gibi... bırakmak istesenizde o girdaba kapılıyorsunuz , ailenin dipsiz bir kuyu gibi içine çeken bir ortamı mevcut, sanki çekip gitseniz peşinizi birakmayacak gibi…..Yazar esmiş, gürlemiş ve sonra son sayfalardaki o derin şok anında sizi yapayalnız bırakmış , kendi duygularınızı nasıl kontrol edeceginizi bilemeden öylece kalıyorsunuz, çözüm yok o duygularda, en azından şok halinden çıkana kadar öylesiniz!
Boşluktasınız…

Giriş öyle bir hızla basladı ki hangi karakterin tarafini tutacağımı resmen! Bi' kere mekanlar sahici, girip iki tek atıp, müziğine kapılası havadalar, hissediyorsunuz! izbe sokaklarin dilencisi, huylusu, huysuzu aynı karede, görebiliyorsunuz! Farkli tondaki hayatları, artısı eksisi ile gözlemlerken, yazarın inanılmaz karakter tasviri, geri plandaki duyguları, kaosları, iç çekişleri birbirine geçmiş hali sizi tutsak ediyor..." Ne oluyor" oluyorsunuz! İlerleyen sayfalarda bana göre gereksiz uzatmalar söz konusu olsa bile yine de keyifli okumalar sizi bekliyor.

Yalancular için Sihir

Gerçek dünyada, sihir ve büyü'nün kol gezdigi bir yer düşünün, olaylar tam da bu yerde geçiyor, gündelik bir dille yazıldığı için okumasi keyifli, muzip ve meraklı bir tarzı var. Daha önce okuyanlar Harry Potter ile benzeşleştirmişler ama bence alakası yok, sihir her yerdedir mottosu varken, içinde sihirsel şeyler barındıran her roman da, Harry Pottervari olmalı diye bir şey yok, kendi kulvarında sade bir insan olan bir dedektifin, enteresan, sihir kullanılmış bir cinayeti kendi yöntemleri ile çözneye çalıştığı şık bir roman. Ben kendi adıma keyifle, su gibi okudum.