E-Dergi

Çok akıcı bir kitaptı, öyle ki elinizden bırakamıyorsunuz. Mektuplar şeklinde yazılmış fakat kısa bölümler gibi de düşünebilirsiniz. Betimlemeler o kadar kararında ki hem size anlatılacak olan şeyin çevçevesini çiziyor hemde hayal gücümüzde canlandırmak için bize de fırsat veriyor.
Çok güzel, alımlı ve namuslu bir genç kızın istemeden evlendirilmesi, mutsuzluğu ve aşkı arayışını anlatmış yazar bize.

Klasik Türk edebiyatı kategorisinde Selahattin Enis ile beraber favori yazarım olan Mahmut Yesari'nin çok içten ve akıcı bir yazım dili var. Hiçbir eserinde sıkılmıyor ve yapmacıklık-zorlama hissetmiyorsunuz. Bu eserini de diğer eserlerinden hareketle kitaplığıma ekledim ve okumak için sabırsızlanıyorum.

Yazar Mahmut Yesari, vereme yakalanınca tedavi sürecinde sanatoryumda kalmış ve iyileşmiş. Oradaki sürecinden esinlenerek başkarakter olan hasta Melike'yi ortaya çıkarmış. Evli olan Melike, ciddi hastalığı neticesinde sanatoryumda tedavi görüyor ve arada evine gidiyor. Ve bu imtihan süreci içerisinde o, bedenî iyileşme süreci dışında çevresinde dönen dolaplar karşısında ne kadar güçlü olması gerektiğini kendi kendine öğreniyor. Yani hastalık ve yalnızlık ile baş etmek onu güçlendiriyor. Bunları atlattıktan sonra gerisi hikâye der gibi.
Sonuçta kendimize dikkat etmeyip üzülürsek olan yine bize olur.

"Konusunu başlangıç olarak bir yasak aşktan alan ancak içerisinde ahlak çöküntüsü ile birlikte hayat kadınlarının hayatlarını da katan bir romandır. roman, ikili ilişkilerin şekline, aileye ve İstanbul'un gündelik hayatına dair önemli gözlemlerde bulunmaktadır."
Güzel severek okudum.

Hikâyenin tesiriyle zaman zaman pek müteessir ve mesrur hissettim kendimi. Yalnız okumakla yetinmiyor, bizzat olayların içinde buluyor insan kendini, işte böylesine muazzam bir dille ve üslûpla yazılmış bir kitap. Hayran kaldım; Muallime'nin zekâsına, ahlâkına, çevresindeki herkesin güzel yanını görüp ortaya çıkarmasına, girdiği her ortamı güzelleştirmesine.. hayran kaldım; Tahsin'in izdivacında ehemmiyet verdiği hasletlere: müstakbel zevcesinde aradığı zekâya, terbiyeye, malumata, tahsile..
Refah'ın saflığı, duru melâhatı, bir ezgi söyler gibi konuşmasındaki nahifliği.. Çakır Fırat'ın nedametlerindeki samimiyeti.. Muhassıl Bey'in vefakârlığı..
her bir karakterden öğrenilecek çok şey vardı ve dahi kitabı okurken öğrendiğim onlarca güzel kelime.. Netice-i kelâm, benim için çok kıymetli bir kitap oluverdi; Emine Semiye Hanımefendi pek âlâ bir anlatımla Muallime'yi takdim etmiş.
Allah kendisine rahmet etsin...