Toplam yorum: 3.088.512
Bu ayki yorum: 8.200

E-Dergi

z_elbasan Tarafından Yapılan Yorumlar

10.01.2009

Edebiyatın günümüz klişelerine karşı duruşunu farklı denemeler ile anlatan değerli yazar, nitelik-nicelik tartışmalarına ya da son dönem roman bolluğunun sosyolojik arka planına farklı bir bakış açıcı ile yaklaşıyor. Derslerindeki samimi ve akıcı uslubu birebir kitapta da görebiliyorsunuz. Bin bir örnek ile pekiştirmeye çalıştığı denemeleri ufuk açıcı şüphesiz. Bu sağlam kitap, kütüphanemizin de sağlam bir yerinde muhafaza edilmeli kanımca...
18.11.2008

İsa Mesih'ten 1681 yıl sonrasını anlatan kitap yazarın direttiği 'Konstantinople'da geçmektedir. Bin bir söz oyunu ve 1800lü dönemlerin kitaplarında yer alan terkipler eseri bir labirent haline sokmuştur. Fakat ince zeka tam da burada zühur eder, nitekim yazar sonunda renkbaz ve şahbaz kahramanların kaderlerini birleştirir şehr-i sultaniye'de.

Zevkle okudum felsefe ve tarih harmanı güzel edebi cümlelerden müretteb bu eseri. Hele son cümlesi ki kitabı benim gözümde daha da degerli kılmıştır:

'Zaten görülen ve görülmeyen bütün düşler, bu karanlığın ta kendisi değil miydi?'
18.10.2008

Sıradan bir hayatın düpedüz ayrımıdır hem parasız hem yatılı olmak. ‘Parasız’lık birçoğunun hayallerini sınırlar: Kimi zaman her üç yılda bir bu okulların tüm öğrencilerine verdiği tek renk kırçıllı bir paltodur. Kimi zaman ise öğretmen olunca sahip olunacak bir mutfak ya da kışın kömürlükteki birkaç parça odundur. Tamlamanın diğer yarısı olan ‘yatılı’ sıfatı ise zaman mefhumunu kaybettirir: Nitekim çocuklara edindirilen düzen en tatlı uykuların önüne geçer. Oysa bilinmez mi ki çocuk uykusu doyumsuz olur, kalkamaz ömrü boyunca her gün aynı saatte. Ya da okul önlüğü, kalın iplik çorapları, yün hırkası senelerce düzenli duramaz iskemlede.

Üslûb-u beyan, ayniyle insan olan Füruzan’ın her bir kelimesine dökülen hakikat, belki de tüm öğrencilerin sıkıntılı bir parçası idi.

“Öyleyse ben burayı kazanırım” diye iç geçirmiştim tüm imkânsızlıklara rağmen önlüğü ağarık bir kara olan geleceğin parasız yatılısı. Yılda bir kez yapılan bu devlet sınavı, yazarın kaleminde mıhlandı tek bir cümle ile:
“Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir. Hiç gecikmezler.”

Ziyadesi ile güzel...
09.10.2008

Bu kitabı bitirmem yaklaşık 2 haftamı aldı. Benim acımdan inanılmaz yavas giden bir kitaptı, fakat yine de elimden düşüremedim. En afili bir dantel havası ile işlenmiş bir sürü ince detaylardan oluşmakta kitap. Konu basit, 'aşk'tan ziyade 'tutku'dur bu kitabın teması. En sevdigim cümlesi ise tüm kitabın özeti niteliğini taşımaktadır:
'Gerçek müzeler, Zaman'ın Mekan'a dönüştüğü yerlerdir.'
Bana hitap eden bir eserdi. Müellifin yüreğine sağlık...
07.10.2007

Bu romanın dünya görüşü, yaşamın anlamsızlığından, saçmalığından kaynaklanan bir anlayıştan ortaya çıkmaktadır. Yazarın ana kahramanı günlük hayattaki olaylara bizim kafamızdaki kalıplara hiç de uygun olmayan bir biçimde karışılık vermektedir. Zaten eserdeki çatışma da bu tem üzerinden süregelmektedir. Çevresine ve kendine yabancı düşmüş bir kişinin romanıdır Albert Camus'un yazdığı. Tercüme cok iyi yapılmış, sevilerek okunacak ve belleğinizin sınırlarını zorlayacak bir kitap...