Hobbit'le ilk karşılaşmam bir uçakta oldu, önümde oturan çok sevimli bir kız Hobbit'i okuyordu ve yanında oturan kişiye hikayeyi anlatmaya başladı. İlgimi çekti ve bende bir tane edindim, ancak kitabı açıp da ilk sayfayı okuduktan sonra, yaklaşık iki yıl rafta kaderine terk ettim. Çünkü bir masal kitabıydı, ve doğrusunu isterseniz kendime "masal kitaplarını terk edeli çok oldu", dedim. Ancak geçen yıl Tolkien, yazdığı diğer bir kitap serisi: Yüzüklerin Efendisi ile çok popüler oldu ve ben de elimdeki kitabı - yani Hobbit'i- okumaya karar verdim. İyi de etmişim. Kitapta sık sık vurgulandığı üzere bu hikayede iyi bir masalda olması gereken her şey var: Cüceler, cücelerin altınlarını çalan ejderhalar, büyücüler, devler, tehlikeli yaratıklar, karanlık ve korkulan ormanlar, aşılmaz dağlar... daha fazlası için okumanız gerek. Masalda, Hobbit (cüceden de küçük bir yaratık) maceradan uzak yaşamında, kendi kovuğunda mutlu mesut yaşarken, onun babasını tanıyan büyücü Gandalf'ın küçük hobbiti bir sürü cüceyle tehlikeli bi maceraya sürüklemesi ve cücelerin hazinesini ejderhadan kurtarmaya giderken başlarından geçen ölümcül hikayeleri anlatılıyor. Yazar bu masalı kendi çocukları için yazmış ancak daha sonra masalda geçen her karakterin ayrı ayrı maceralarını anlattığı Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillon adlı diğer kitapları yazmış. Dili çok akıcı ve kolay, hikayeleri sıkılmadan seri bir şekilde okunabiliyor ve en önemlisi (bunu yaşı büyük okurlar için yazıyorum) insanı çocukluğunun hayal dünyasına, korkulan ama merak edilen ve ilgiyle dinlenen hikayelerin dönemine götürmesi. Bu kitabı okumanın bir başka avantajı da FRP (Fantasy Role Playing) oyununu sevenler için oyunda uygulamak üzere fazlasıyla malzeme vermesi. Okunması eğlenceli. Hayatın ciddiyetinden sıkılmış olanlara, gerçek dünyanın acı izlerinden sıyrılıp, herşeyin üstesinden gelen, bütün kötüleri yenen kahramanların olduğu hayal dünyasına iyi planlanmış bir yolculuk yapmak isteyenlere öneririm....