E-Dergi

Yakın tarihte geçen siyasi olaylara değinilmiş...yazarın diğer eserlerine göre sürükleyici anlatımı yok...

Hallac-ı Mansur;
Bir çok sufiye göre görüşlerini açıkca dile getirmiştir.
Bazıları onun cahil olduğunu, cahil olduğu için de cesur olduğunu savunmuştur.
Bazılarına göre ise o, yükseklerin en yükseğindeydi.
Bazıları da hiç yorum yapmamış susmayı tercih etmişlerdir.

Halife Muktedir döneminde rüşvet karşılığı aldığı vezirlik makamında birçok yolsuzluklara adı karışan vezir Hamid, bütün olayları örtbas etmek için Mansurun ölüm fermanını hazırlatır.

Mevlanaya göre;
Halk; gerçeği işaretle anlatan Hallac-ı Mansuru darağacına çekti.

Abdulkerim Geylaniye göre;
O, aşk yolunu boydan boya aştı ve bu yoldan sevgi sırrının özünü aldı. Çok zor durumda kaldı. Elinden tutanı yoktu.
Ona - senin durumundakilerin gayrısının anlamayacağı dille konuştun - dendi.

Güzel ve aydınlatıcı nitelikte bir eser.

Kitap beni hayal kırıklığına uğrattı. Hallac-ı Mansuru tam olarak tanımak anlamak isteniyorsa bu kitapta birşey yok diyebilirim.

Savaşın birbirini seven insanları nasıl ayırdığını bir kez daha görebiliriz. Ama yazar aradan yıllarda geçse de tüm olumsuz şartlara rağmen sevenleri bir araya getirmeyi başarmış...güzel bir eserdi...

28 ülkede yayımlanacak kadar ahım şahım bir kitap değildi. Basit bir konuya sahip.