Toplam yorum: 3.253.699
Bu ayki yorum: 5.725
E-Dergi
Talip Sınırtepe Tarafından Yapılan Yorumlar
Mustafa Kutlu modern Türk öykücülüğüne yeni bir soluk getiren, bilhassa uzun soluklu öyküleri bizlerle buluşturan müstesna bir yazardır. Bu eserinde de yazar kendini tekrara düşmekten içtinap etmiş ve bizi bambaşka bir iklime götürmüştür.
“Başkanın Adamları”, Mustafa Kutlu’nun önceki eserlerine alegorik bir ara yüz sunuyor. Başkan bilindik bir başkan olduğu gibi adamları da tanıdık çehreler. Kasaba hadiselerin olağan seyrinde devam ettiği ve aşina olduğumuz bir Anadolu kasabası. Yüm kahramanlar öyle gerçekçi öyle samimi.
“Başkanın Adamları”, taşra siyasetinin iç yüzünü, insan ruhunun çatlaklarında yankılanan bir hikâyeyle sunuyor. Mizah, ahlaki hesaplaşma, festival ve beklemedik son... Müthiş bir öykü sizleri bekliyor.
Halkın diliyle konuşmak, milletin vicdanını şiire aksettirmek, her kalemin harcı değildir. Şiir, gönülden süzülür ve hikmet kapısından geçerse mana ufkuna yükselir. Bu tür şiirler artık halkın sesi ve milletin nefesi olur. Orhan Özer’in Karagül isimli eseri de işte bu gerçeğin bir örneği.
Bu şiirlerde Yunus’un dinginliğini, Abdurrahim Karakoç’un yiğitçe haykırışlarını görmek pekala mümkün.
Şiir, bir gönül ve bir dava işidir. Evrene bir mesaj göndermek isteyenler ve bir derdi olanlar kaleme sarılır. Orhan Özer'in "Karagül" isimli şiir kitabında yaptığı gibi...
.
Elbette, işte Tom'un Gazze Günlükleri adlı eser hakkında edebi bir takrir:
Tom’un Gazze Günlükleri, vicdanın coğrafyası olmadığını ispatlayan sarsıcı bir tanıklıktır. Dünyanın öbür ucundan, savaşın en karanlık dehlizlerine uzanan bir yüreğin notları, Gazze’nin harabeye dönmüş sokaklarında yankılanır. Tom, yalnızca bir gözlemci değil; çocukların gözyaşını, anaların ağıdını, yıkık evlerin suskunluğunu kalbine işleyen bir direniş şahididir. Satır aralarında akan her kelime, bombaların uğultusuna karşı insanlığın sessiz çığlığıdır. Yazarın yalın ve çarpıcı dili, okuyucuyu hem utanca hem umuda sürükleyen bir hakikat aynası sunar. Bu günlükler, sadece Filistinlilerin değil, susan dünyanın da iç hesaplaşmasıdır. Tom’un kalemiyle yazılan her cümle, adaletin ve merhametin sınır tanımadığını haykırıyor.
Kelile ve Dimne, hikâyenin ilmek ilmek dokunduğu, hakikatin masalla giydirildiği, sözün sükûta galip geldiği nadide bir irfan hazinesidir. Her kıssasında bir hikmet saklıdır; her hayvan suretinde insana dair bir hâl, bir zaaf, bir erdem dile gelir. Bu eser, zamanın tozunu silkeleyip evrensel ahlâkın aynasında çağlara seslenen kadim bir öğütnâme olarak yükselir. Lafzı masumdur belki, ama manası derindir; tıpkı sessiz akan bir nehrin altında saklı çağlayanlar gibi. Kalem, burada yalnızca yazmaz; tefekkür eder, öğüt verir, insana insanı anlatır. Kelile ve Dimne, sözün salt anlatmak için değil, dönüştürmek için de var olduğunun yazılı bir şahididir. Ve bu itibarla, masalın zarif pelerini altında insanlık tarihine tutulmuş bir aynadır.
Roger Garaudy’nin İsrail: Mitler ve Terör adlı eseri, Batı'nın kutsal saydığı anlatıları sorgulayan cesur ve entelektüel bir başkaldırıdır. Yazar, Siyonizm’in tarihsel ve ideolojik temellerini ele alarak, kutsal metinler ve modern politik söylemler arasında kurulan sahte bağları gözler önüne serer. Kitap, özellikle İsrail’in Filistin halkına uyguladığı şiddeti, meşrulaştırılan mitler aracılığıyla nasıl görünmez kıldığını derinlikli bir şekilde tartışır. Garaudy’nin dili zaman zaman sert, ama her daim felsefi bir duruşun izlerini taşır. Eserde yalnızca siyasi bir eleştiri değil, aynı zamanda insanlık vicdanına yapılan evrensel bir çağrı da vardır. Batı dünyasının çifte standardını teşhir eden bu metin, okuyucusunu ahlaki bir yüzleşmeye davet eder. İsrail: Mitler ve Terör, sadece politik bir analiz değil, aynı zamanda hakikat arayışının yazıya dökülmüş çetin bir ifadesidir.