Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Talip Sınırtepe Tarafından Yapılan Yorumlar

24.10.2025

Üstkurmacaya farklı bir boyut kazandıran, akıcı ve sade bir üslupla kaleme alınan, merak unsuru sürekli ön planda tutulan okunası bir roman
12.10.2025

Öncelikle şunu ifade edeyim ki okuyacağınız bu eser, alanında uzman bir kaleme ait. Yazarın editörlüğünü üstlenmiş olduğu "Roman Yazma Sanatı" adlı eseri yazarın bu konudaki başarısını ortaya koymaya kafi geliyor. Bu eser isr yazarın daha önceki mezkûr eserde anlatılanların klasiklerden verilen örneklerle zenginleştirilmiş halidir ve bir özü, özeti mesafesindedir.
12.10.2025

“Uzun Hikâye”, Mustafa Kutlu’nun kaleminde Anadolu’nun hem yorgun hem de umut dolu yüzüne açılan bir penceredir.
Yazar, yollara düşmüş bir babayla çocuğun serüveninde insanın hakikate yürüyüşünü simgeleştirir.
Her satırda gurbetin sessizliğiyle, yüreğin derinliklerinden süzülen bir aidiyet arayışı yankılanır.
Kutlu’nun dili, hem halkın sıcak nefesini hem de irfanın derin hikmetini taşır.
Bu eser, sade görünen hayatların ardındaki manevi zenginliği zarif bir tevazu içinde anlatır.
Ve sonunda “Uzun Hikâye”, okuyucunun kalbinde bitmeyen bir yolculuğun adı olur.
12.10.2025

Dede Korkut Hikâyeleri, Orta Asya bozkırlarının rüzgârını ve otağların tüten yüreğini bugüne taşıyan destanî bir nefestir.
Bu hikâyeler, kopuzun tınısıyla yankılanan sözün kudretini, milletin hafızasında bir mühür gibi saklar.
Her kahraman, alplerin cesaretiyle, bilgenin vakarını aynı beden içinde taşır.
Dilin dokusunda at yelesi, kılıç parıltısı ve ana duasının bereketi birlikte akar.
Dede Korkut, söz söylemeyi bir ibadet, anlatmayı bir nesil emanetine dönüştürür.
Ve bu eser, Türk’ün hem yüreğini hem de tarihini yoğuran kadim bir kültürün kutsal aynasıdır.
12.10.2025

Sait Faik’in öykücülüğü, Türk edebiyatında sokağın rüzgârını kelimelere üfleyen bir dönüm noktasıdır.
Onun kalemi, hayatın kırık dökük yanlarını bir merhamet aynasında yansıtan ince bir sezginin ürünüdür.
Her hikâyesi, gündelik olanın derininde saklı insanî hakikate açılan bir kapıdır.
Sait Faik, dilin sınırlarını aşarak kelimeyi duyguya, duyguyu bilgeliğe dönüştürür.
Öykülerinde, hem yalnızlığın hem de insana duyulan sonsuz inancın şiirsel bir sükûtu vardır.
Ve onun mirası, Türk hikâyeciliğine hem kalbi hem vicdanı yeniden hatırlatan abidevi bir ses olarak kalacaktır.