Toplam yorum: 3.089.113
Bu ayki yorum: 8.802

E-Dergi

@kitapekinn Tarafından Yapılan Yorumlar

21.08.2022

Kitabın kapağında eserin türünün 'öykü' olduğu yazıyor hali ile klasik öykü kurgusunda birbirinden bağımsız öyküler okumayı beklerken ikinci öyküye geçtiğimde öykünün birinci öykü ile bağlantılı olduğunu fark ettim. Öyküler ilerledikçe ortak mekan -kartal yuvası- ve bu mekanı kullanan kahramanların kesişen öyküleri çıkıyor karşımıza. İlk sarsıcı darbe buradan geliyor okura, bir öykü önce yan masada oturan veya sözü geçen kişi bir anda diğer öykünün kahramanı olarak çıkıyor karşınıza. Postmodernizmin 'metinlerarasılık' olarak nitelendirdiği teknik 'öyküler arası' olarak karşımıza çıkıyor. Bu yeni bir tür kabul edilir mi bilmem ama bence öykümsü roman denebilir sanki.
04.08.2022

İnsanoğlu'nun en büyük yanılgılarından biridir, Yaşar Kemal'de kitaplarında sürekli bunu dile getirir: doğadaki tüm varlıkları insan gibi görmek
18.07.2022

Özel dedektif Dengler, bu macerada intihar ettikleri iddia edilen iki suç makinesi dazlağın ya da nazi kırıntılarının ölümlerinin arkasındaki gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışırken karşılaştığı devletin kirli çamaşırlarını ortaya döküyor. Schorlau, kurmaca bir eser yazarken belgelerden, fotoğraflardan, gazete haberlerinden de yararlanıyor ve farklı bir tarz çıkıyor ortaya. Yani bir roman okuyorsunuz ama olaylar, bazı isimler gerçek.
15.03.2022

Her okuduğum kitapla Oruçoğlu'na duyduğum hayranlık ve saygı büyüyor. Daha önce okuduğum eserleri için de defalarca belirttiğim gibi Muzaffer Oruçoğlu, romanın bu topraklarda ortaya konduğu 1850'li yıllardan itibaren süregelen "sanat toplum için mi sanat için mi" tartışmasını yok etmiştir. İnanılmaz bir estetik zevk alırken bir taraftan da toplumda ele alınması gereken, unutulmaması gereken bir sorun, bir acı okuyucuya duyuruluyor. Oruçoğlu okurken bir felsefi derinliğe daldığınızı hissediyorsunuz, sosyolojik bir inceleme, bir psikolojik çözümleme yapıyorsunuz, tarihsel bir belge tarıyorsunuz, farklı coğrafyalarda geziyorsunuz ama aldığınız edebi zevk damağınızın üstünde hep duruyor.
15.03.2022

İlk kitapta Polisiye Yazarlar Birliği’nce (POYABİR) her yıl düzenlenen Kristal Kelepçe Ödülleri'nde Yılın Polisiye Roman Ödülü (2021) alması dolayısıyla Nihal Orhan'ı tebrik ederek başlamak istiyorum. İlk kitabıyla bu ödülü hak ettiğine inanıyorum. Kitabın en ilginç yanı sanırım, Cinayet Büro'da görev alan ekibin beceriksizliğini de dikkate alarak, okumuş olduğu polisiye kitapların da etkisi ile iyi bir cinayet dedektifi olacağına inanan; bunun için her türlü dalavereye açık, her türlü entrikayı çevirmeye hazır, amirlerine yaranmak için yapmayacağı şey olmayan lakabıyla inanılmaz uyumlu Sinan gibi bir komiser ile cinayet aydınlatmaya çalışması.