E-Dergi

On dokuzuncu yüzyılın başından yirminci yüzyılın sonuna kadar Türk tarihine bir bakış olan bir kitap, yabancı bir tarihçi tarafından yazıldığı için bazı noktalarda daha farklı bir bakış açısı koyuyor. Yakın tarihi anlamak için mutlaka okunmalı.

“Yemek, bireyin en temel gereksinimi olduğu kadar toplumsal, hatta ulusal kimliğin oluşturucu ögelerinden biri olarak da nitelendirilebilir. Bu nedenledir ki, yemeğin toplumsal süreçlerle değişim ve gelişimi gelenek oluştururken, onu aynı zamanda sanat katına da yükseltti.Tam yirmi yıl boyunca toplu yemek hizmetleri sektöründe görev yapan biri olarak, bu tür çalışmaların eksikliğini hep duydum. Yemek ile uğraşan herkes mutlaka okumalı.

Divan edebiyatından seçki gibi olmuş bu eser. Nasıl mı? Kehle kelimesinin geçtiği şiirler, Divan edebiyatında geçen denizcilik terimleri, şairlerin şakalaşmaları. Şairlerin şakalaşmaları konusunda en çok hoşuma giden kısım ise Tahir ismindeki bir hocanın Sadık isimli öğrencisine haddini bildirmesi olmuş. Kelbin tahir olduğu şüpheli ancak sadık olduğu kesin cümlesi çok hoşuma gitti.

Bir lale soğanı üzerine yazılmış kurgu roman. Roman gerçekten akıcı bir dille yazılmış. Roman kahramanı bir bahçıvanın dilinden laleyle ilgili çok şey öğreniyor. en ilginci ise kurbağalara hangi renk lale isteniyorsa o renk toprak yedirilmesi. Kimin aklına gelir ki böyle bir şey. Romanın tek kusuru en güzel yerde romanın bitmesi. tavsiye ederim.

İyi ki kitap yurdu var. Bu fiyata bu kitabı piyasada hiçbir yerde bulamazsınız. Kitapyurdu kitapseverlere kitapları ulaştırmak için elinden geleni yapıyor. Size sadece alması ve okuması kalıyor. Mutlaka alın, okuyun ve okutun geriye kitap yurduna teşekkür etmek kalıyor. Tavsiye ederim.