şiir okumak böyle zevkli olmamıştır. kanaatimce ya şiir kafiyeli olmalı, değilse bile serbest şiirde bir dert anlatılmalı. mesela sezai karakoçtan 'masal', ismet özel'den 'naat'. ingiliz şairlerden ziyadesiyle etkilenen tagore etkilendiği kişilerin şiirlerini düşününce onları kat be kat aşmıştır dedirtiyor. doğa tasvirleri mistik olaylar dizisi, shelly mi desem, wordsworth mü? ikisi de değil. tagore diyoruz gölgeler musallat oluyor ötekilere.
abartıyor muyum? o zaman size kitaptaki bir şiiri yazmak boynumun borcu.
The Gardener LXXV: At Midnight
At midnight the would-be ascetic
announced:
"This is the time to give up my
home and seek for God. Ah, who has
held me so long in delusion here?"
God whispered, "I," but the ears
of the man were stopped.
With a baby asleep at her breast
lay his wife, peacefully sleeping on
one side of the bed.
The man said, "Who are ye that
have fooled me so long?"
The voice said again, "They are
God," but he heard it not.
The baby cried out in its dream,
nestling close to its mother.
God commanded, "Stop, fool, leave
not thy home," but still he heard not.
God sighed and complained, "Why
does my servant wander to seek me,
forsaking me?"
Bahçıvan LXXV: Bir Gece Yarısında
dünyevi zevklerini yitirmiş adam,şöyle dedi gece yarısı,
terk ediyorum bu gece evimi,Tanrıya ulaşmak için,
ama beni kurnazlıkla yolumdan alıkoyan kim?
-ben dedi Tanrı,ama adamın duyacak hali yoktu bu sesi.
Orada,yatağın öbür ucunda,göğsünde bebeği,
sevgili karısı uyuyor huzur içinde.
Kimsin sen,diye bağırdı adam,oyun oynuyorsun benimle?
-ben,dedi Tanrı,ama dikkat etmedi adam
Yatağından çıkıp yakardı adam.neredesin ey Tanrım?
-burada diye yanıtladı Tanrı,ama adam duymayacaktı.
Çocuk düşünde haykırdı ve annesine sarıldı
geri dön,dedi Tanrı,adam yanıtlamadı
Yazık! diye iç geçirdi Tanrı
nereye gidiyor kulum,beni ardında bırakıp?
not: kitapta ingilizcesi yoktur. sadece türkçesi vardır.