E-Dergi

flaubert'in diğer eserlerinden ayrıklaşan bir kısa öykü olmasıyla birlikte bunun başlıca sebebinin insanlığın en eski hikayelerinden ve edebiyattan sinemaya, psikolojiden hayatın ve sanatın bir çok alanına kadar yansımalarını bugün dahi sürdüren oedipus mit'inin bir yeniden yorumlanışı olduğu kanısındayım. nitekim yazarın şu sözüyle belki biraz daha anlamlandırabiliriz bu eseri ortaya koymasındaki sebebi; "insan ruhunun tarihi insanlığın budalalığının tarihidir."

çehov'un muhteşem kaleminden ya da kitabın hala geçerliliğini koruyan alt metinleriyle birlikte ne kadar ustaca ortaya konmuş bir eser olduğundan bahsetmeyeceğim. sadece bir orta okul bilgisi vermek, ufak bir hatırlatma yapmak yeterlidir diye düşünüyorum. bir edebi eser türü olarak öykü, yazılış bakımından iki türe ayrılır ve bunlardan birisi de tüm dünyada "çehov tarzı öykü" olarak anılmaktadır. sadece bu sebepten dahi merakla okunmalıdır.

en züppe gençten en bilge ihtiyara kadar hepimiz için aslolan yalnızca tek bir soru var; bu sonsuz evrendeki sonlu var oluşumuzun; zamanın, sebebin ve uzayın içindeki yaşamın anlamı nedir? eğer sende bu düşünceden kurtulamıyorsan bil ki yalnız değilsin ve bunu bir de tolstoy'dan dinlemelisin. fakat eğer bu soruyu bugüne kadar aklına dahi getirmediysen; o halde sen de derhal tolstoy'un dizinin dibine kıvrılıp biraz kendini dinlemelisin.

kendi nezdimde; türk edebiyatının en kıymetli üç kaleminden biri olan yusuf atılgan'ın her daim başucumda yer alacak olan bir diğer kitabıdır. henüz okumayanlar için anayurt oteli'ni de aynı içtenlikle tavsiye edebilirim.

yakın dönem türk edebiyatının nadide eserlerinden efendim. okuyunuz..