E-Dergi

Bu nefis kitabın Mitos ve Agate'den çıkan baskıları kitaplığımın en göz önündeki köşesinde duruyor ve arada bir sayfalarını karıştırıp altını çizdiğim satırlara göz atıyorum.

Yeni bir yayınevinden yeni baskısının çıkmış olmasına çok sevindim de, yayınevine buradan sesleniyorum: yazarın Türkçede çıkmamış diğer kitaplarını da yayımlayın artıık!

Sürükleyici ve etkileyici bir roman. Masum bir deneye katılan (öyle olduğunu düşünen) gönüllü bir grubun ilerleyen günlerde yaşadıkları değişimi ve kendilerini kontrol edemez hale gelişlerini merakla okuyorsunuz. İnsan psikolojisini her zaman günlük yaşamın normal akışında tam anlamıyla anlayamayacağımızı düşündürüyor.

Hani çok kullanılan bir laf vardır: "bir insanı gerçekten tanımak istiyorsanız ona çok para ya da büyük bir yetki verin" gibi bir şey. Bunun pratiği gibi de bu roman aynı zamanda.

Kitabın seneler önceki ilk baskısını okumuştum. Bill Cosby havasında yazar, ironik bir dille okuma durumu ve durumları üzerine klişeleri tiye alıyor. Zaman zaman doğan didaktik havadan hoşlanmadığım için olsa gerek çok sevemedim kitabı. Bir de biraz hafif geldi Proust'u filan okuduktan sonra...

Kendi halinde bir memurun adım adım şizofreniye gidişini ince bir mizah ve çarpıcı bir dille anlatıyor yazar.
Ben yazarın Yalan Roman'ını bu kitaptan önce okumuştum. Orada bu kitaba pekçok göndermeler yapıldığını görünce bunu da okumaya karar vermiştim. Her ikisini de aynı derecede keyifle okuduğumu söyleyebilirim.

Bu kitabı Yalan Roman'dan önce okumanın daha doğru olacağını da hatırlatayım.

Kitaptan:
"Dikkat edilirse, mektubumda kadınlardan söz etmiyordum, fazla dinsel bir hava vermemek için."

Yazarın polisiye tadında okuduğum romanlarından biri de buydu.
Gerçi diğer romanlarındaki gibi bir adaletsizliğe karşı tek başına mücadele etmek zorunda (ve başarısızlığa mahkum bir mücadele) birinin trajik hikayesi değil de bir sahtekarın numarasının ortaya çıkıp çıkmayacağı gerilimi üzerine sürükleyici bir roman kurgulamış yazar.

Kitaptan altını çizdiğim satırlardan iki alıntı:
"Genellikle iyi bir adam, insan bir yargıç olarak tanınırdı: Bu nedenle de işkenceye direnen birini kendi duyarlılığına yöneltilmiş bir hakaret, genellikle suçlulara bile sunduğu acıma duygusunun kabaca reddedilmesi sayardı"

"Oysa giyotinle insan bir anda ölüverir. Bu işte de soylular yağlı kuyruğu kapıyorlar"