E-Dergi

Karakteri bile etkileyen bir kitap !!!

Kitabın okunmasından sonra insanın hayata ve siyasete bakışı çok değişiyor.Dİlin öneminin ekonomiden,siyasetten daha önemli olduğu anlaşılıyor.
İsmet Paşa'nın amerikalılardan oluşan bir komisyon kurmasıyla başlayan abd'nin eğitim ve dilimize karışma serüveni bugünlerde ingilizcenin anaokuluna konulmasına kadar gelmişken,ulusal hedeflerimizden sapmışken bu kitap karşımıza "artık uyanın" der gibi çıkıyor.

Okudum ve dilimizin değerini ve dil üzerineden oynann bedava oyunu ve sömürgeleştirme hareketlerini gördüm.Artık daha güzel bir türkçe konuşcağımdan ve dilimin gereklerinin yerine getireceğimden emin olabilirsiniz.
Mükemmel bir bilinçlendirme kitabı.Mutlaka ama mutlaka !!!

Yahudiliğin Hazarlarca kabul edilişinin öncesi sonrası,sosyo ekonomik ve kültürel değişim ve gelişimi güzel bir dil ve ilgi çekici bir şekilde anlatılmış.Yalçın Küçük'ün önerdiği kadar varmış zira kitap gerçekten değerli bir eser.Lİse çağlarında bizlere anlatılan Hazarlaın sadece kuzeyde karadenizde kurulu bir kabile olmayıp çok ilginç bir siyasi kültüre de sahip olduğu böylece ortaya çıkmış oluyor.

Bu zamana kadar felsefeti hiç sevmemiş ve de hiç ilgi duymamış bir kişi olarak bana felsefe merakı aşılamış olan eserdir.Kitabı okuduktan sonra felsefenin tadını alma noktasında çok şey kazandım ve felsefeye yönelik kitap incelemelerine başladım.Felsefeyi sevmeyenlere ve de felsefeye nerden ve nasıl yaklaşılacağını bilmeyenler için ilk eser olarak mutlaka okunmasını tavsiye ederim.

Kaliteli ve temel bir eser.Yalçın Küçük bilgisini ve düşünsel yapısıyla Kemalizmi sorgulamış.Bazı şeylerine katılmıyorum ,fakat bazı bilmediğim şeyleri okuyup önyargısız okuyunca da "evet gerçekten doğruymuş" diyorum.
Sonuçta kaliteli bir kitap ve siyasetle alakalı kişilerin okuması lazım diye düşünüyorum.Koyu bir kemalist olarak beni bazı konularda farklı düşünmeye sevketti.

Dip Not:Bu kitap yüzünden Yalçın Hoca hapis yatmış...

Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki , kitap akıcı ve tek okumada bitirilebilen bir dile sahip.Bu yüzden herkes tarafından okunabilir ve bilgi sahibi olunabilir.
Daha sonrasında Emin Çölaşan sivri bir yazar ve doğal olarak da seven bir kitlesi olduğu gibi sevmeyen bir kitleside pek tabi vardır.Bu kitapta 30 yıllık macerasından daha çok Çölaşan-Özkök-Doğan üçgeninde geçen olayları anlatılmaktadır (ya da sadece Çölaşan-Özkök ilişkisi)
Ben kitabı beğendim çünkü bir büyük gazetenin genel yayın yönetmeninin iktidarın isteği doğrultusunda bir yazarla yaptığı muhabbetler gerçekten türk basınının içler acısı halini gösteriyor.İktidarı hoşnut et,patronu öv,maliye bakanı ve başbakanı eleştiren yazılar yaz,seçime kadar izne ayrıl gibi teklifler iktidar ile ticari ilişkileri düzletmek için yapılan çabalar HÜRRİYET'e ve Ertuğrul Özkük'e karşı bakışımı artık netleştirmiştir.
Kitap gerçekten Çölaşan'ın dediği gibi "Bir Medya Belgeseli"dir.Ve bir marka yazara yapılan baskının ve ahlaksız tekliflerin gözler önüne serilmesidir.