E-Dergi

çok eğlenceli. bir çırpıda okunabilir. modern hayatın ortasında, çalkantılı hayatıyla ordan oraya savrulan genç bir kadının hareketli hikayesini anlatıyor. yeni kitabını bekliyorum.

"bu kitap unutulmak için yazıldı" diyor elif şafak. gerçekten de böyle.
kahramanımız, kitap boyunca kendi iç sesleriyle konuşuyor. bunu yaparken de okuyucuya edebiyat ve yazarlar bilgisi hakkında bolca caka satıyor. açıkçası, kitabı okurken sıkıldım. belki erkek olmamdan kaynaklıdır. bir şeyler bulmadım değil hani... ama tatmin etmedi. elif şafak'ın okuduğum ilk kitabıydı.
bir de şöyle bir his uyandı bende okurken: "bu kadının özel hayatından bana ne?" bu hissi olabildiğince yoğun duyacaksınız. kitap insanı içine almalıdır bence. siyah süt'te ise seyirci kalmak kaçınılmaz.

bir "livaneli kitapları" hayranı olarak son adayı biraz sabırla okudum diyebilirim. leyla'nın evi ve mutluluk'la kıyaslayınca ne demek istediğimi anlayacaksınız. daha yoğun bir kitap beklentisi içindeydim belki de bu yüzden biraz hayal kırıklığına uğradım. fakat livaneli sevenlere yine de okuyun derim.

son derece akıcı bir üslubu var ferid edgü'nün.
1977' de ilk basımı yapılan kitapta sanki bu günler anlatılıyor gibi. söz konusu coğrafyadaki insanlar, iklim, eğitim koşulları, zihniyet... değişim çok yavaş gerçekten. özellikle bu coğafyada yaşayanlara tavsiye ederim. kendinizden bir şeyler bulmanız olası.
bu, ferid edgü'nün okuduğum ilk kitabıydı. sırada eylülün gölgesinde bir yazdı var.

bizden bir hikaye.bitirdiğimde goriot babayla benzer bir örgüsü olduğunu düşünmüştüm ve goriot babanın sıkıcılığına karşılık acımak'ın akıcılığı benim çok hoşuma gitti. reşat nuri ile bu kitabı dolayısıyla tanıştım. bence okunması gereken bir kitap. çok keyifli bir anlatımı var.