Toplam yorum: 3.253.601
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

ryelkn Tarafından Yapılan Yorumlar

19.07.2025

Özgürlük Üzerine, John Stuart Mill’den okuduğum ilk eser oldu. Birey, toplum ve özgürlük ilişkisine dair önemli sorular soran harika bir kitap. İlk bakışta siyaset felsefesiyle ilgili gibi görünse de, aslında doğrudan gündelik yaşamla, bireyin varoluşuyla ilgili. Kitapta sadece siyasete değinilmiyor. Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, yaşam tarzı seçimi, farklı olma hakkı gibi konulara da değiniliyor. Mill, çoğunluğun “doğru” kabul ettiği şeylerin bile herkes için geçerli olması gerekmediğini anlatıyor. Ona göre asıl tehlike, herkesin birbirine benzemesi değil, farklılıkların bastırılmasıdır. Hem bireyin haklarını savunuyor hem de bu hakların sınırlarının nerede başlayıp bittiğini sorguluyor. Akıcı, zaman zaman yoğun olsa da cümleler oldukça net diyebilirim. Çokça düşündüğüm, çokça altını çizdiğim bir eser oldu. İlgililere tavsiye ederim.
19.07.2025

Kibarlık Budalası, Molière’den okuduğum ilk eser oldu. Toplum içinde “zarif” ve “kibar” görünme takıntısının nasıl komik ve yapay bir hâl alabildiğini gösteren harika bir eser. Ana karakter Mösyö Jourdain, asil sınıfa özenen ama aslında o dünyaya ait olmayan bir adam. İnsanlar onu kandırıyor, bu zaafını kullanıyor, ancak o ne kadar komik duruma düştüğünün farkında bile değil.Molière, bu karakter üzerinden insanların “başkaları ne der” kaygısıyla kendilerini ne kadar değiştirebildiklerini başarılı bir şekilde ortaya koyuyor. Özellikle sahte kibarlık, eğitim ve sanat adı altında yapılan gösteriş çok iyi bir şekilde eleştiriliyor.Kısacası, oyun abartılı davranışların ve statü düşkünlüğünün ne kadar gülünç olabileceğini gösteren etkileyici bir eser. Dil ağır değil, sahneler oldukça akıcı ve ele alınan konu hâlâ güncelliğini koruyor.Yer yer tekrarlar olsa da ben büyük keyifle okudum; ardından hemen tiyatro uyarlamasını da izledim. Tiyatro severlere gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.
19.07.2025

Otlakçı, Memduh Şevket Esendal’la tanışma kitabım oldu. Yazarın insanı ve toplumu yakından tanıyan bakış açısı, birbirinden güzel hikâyelerle derlenmiş bu kitapta. Durum hikâyesi tarzını, “ne oldu, ne bitti?” havasını severim. Bu kitapta da tam olarak o hissi buldum. Her karakter tanıdık; biri sigara ister, biri misafir ağırlar, mahallede sıradan bir gün yaşanır… Ama tüm bu küçük olaylar, insan doğasına dair derin yansımalar içeriyor.
Yazar olayları süsleyerek değil, olduğu gibi, dosdoğru anlatıyor. Özellikle “Seni Kahve Paklar”, “Ev Ona Yakıştı” ve “İşin Bitti” adlı öyküleri ayrıca sevdim. Kısa ama etkisi kolay geçmeyen bir kitap. Sanki sokakta yürürken rastlayabileceğimiz insanları, gündelik anları alıp önümüze koyuyor. Belki de bu yüzden sevdim. Yazardan okuduğum ilk kitaptı, son olmayacağı kesin. İlgililere tavsiyemdir.
04.03.2025

Kitap, insan içindeki özgür olma isteğiyle toplumun kuralları arasında kalmanın yarattığı çatışmayı ayrıntılı bir şekilde ele alıyor. Freud’a göre medeniyet, bize düzen, güvenlik ve ilerleme sunarken aynı zamanda özgürlüklerimizi kısıtlayarak içimizde bir huzursuzluk yarattığını söylüyor. Bir yandan toplumsal kurallara uyum sağlamak zorundayız, diğer yandan kendi isteklerimizi bastırmak zorunda kalıyoruz.Günlük hayatta hissettiğimiz ama çoğu zaman adını koyamadığımız bu gerilim, aslında toplumun bizden beklentileriyle kendi isteklerimiz arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklanıyor. Freud’un bu tespiti, insan doğasına dair derin bir içgörü olarak karşımıza çıkıyor.Freud, bana göre anlaşılması zor bir kuramcı ama Uygarlığın Huzursuzluğu genel anlamda sevdiğim bir eser oldu.
23.12.2024

Akıcı harika bir eser tavsiye ederim