E-Dergi

Orhan Pamuk'u yakından tanımak için harika bir fırsat. Kitabı okuduktan sonra kamuoyunda çıkan olumsuz yargılara hak vermek imkansız.
Beni en çok etkileyen ise neden mimar olmadığına yönelik olan yazsıydı. Kararına saygı duymakla birlikte yazarlığının yanı sıra, mesleği esir alan kötü insanlardan kaçmak yerine mimarlığa devam edip onlarla mücadele etmesini dilerdim. Edebiyatımızı güzelleştirdiği ve dünya çapında saygınlığımızı artırdığı gibi estetik ve depreme dayanıklı binalara sahip bir ülke olmamızı sağlayabilirdi. Her ne kadar edebiyat konusunda şanslı olsak da mimarlık konusunda ülke olarak çok şey kaybettiğimizi düşünüyorum...

1950 Ankara’sını ve insan yaşamına etkilerini, geçmiş ve günümüz ile her yönüyle karşılaştıran akıcı anlatıma sahip bir çalışma. Bir Ankara aşığı olarak, bir başka Ankara aşığının gözünden Ankara’yı okumak benim için büyük bir zevkti.. Keşke Cumhuriyet’in erken döneminde yapılan mimari değerler, Ankara’nın dokusu ve bunun yanı sıra sosyal ve kültürel hayat günümüze ulaşabilseydi, anılarda kalması çok acı..

Yaşar Kemal, doğayı ve insan psikolojisini en iyi anlatan yazarlardan biri, anadilimde okuyabildiğim için çok şanslı hissediyorum.

Uzun yıllar, Timaş Yayınları'na önyargılı olduğum için Knut Hamsun okumayı ertelemiştim, Can Yayınları'nın çevirisi muhteşem, benim için iyi bir başlangıç oldu, yazarın diğer kitaplarını da yayınlamasını diliyorum.
İlk bakışta Johannes ve Victoria'nın hikayesi büyüleyici bir aşk gibi görünse de, doğru olanın, kitabın sonuna doğru yaşlı öğretmenin Johannes'e verdiği öğütlerde olduğunu düşünüyorum. Saplantılı bir aşk yerine hayatın bize sundukları belki bizim için daha iyidir, şans vermekten kaçınmamalı. Aşkın bu patolojisinin yüzyıllardır devam etmesi, insanlığın bu durumu aşamaması çok üzücü..

Bazı bölümler bizim toplumumuzun kültürünü yansıtmasa da daha önce üzerinde düşünmediğim konu hakkında farklı bir bakış açısı kattığı için okumaktan keyif aldım.