Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Ötüken Tarafından Yapılan Yorumlar
Japon Edebiyatı ile doğum günümde hediye edilen Osamu Dazai'nin "İnsanlığımı Yitirirken" kitabı ile tanışmıştım. Bu kitap ise Japon Edebiyatından okuduğum ikinci kitap oldu. Kitap, adı Lili olan bir kedi, kedinin sahibi olan Bay Şozo ile Bay Şozo'nun eski karısı Şinako ve yeni karısı Fukuko arasında geçen bir gizli mücadeleyi konu alıyor. Ve bu mücadele boşandığı adamdan intikam almak isteyen Şinako'nun Fukuko'ya kediyi istemek için yazdığı bir mektupla başlar ve yine olay örgüsü bu kedi etrafında şekilleniyor.
Ayrıca yazar Tanizaki kedi sevgisini bu kitapta çok güzel işlemiş ve kedinin duygularını ve hislerini çok güzel betimlemiş. Benim gibi kedi severlerin severek okuyacağı bir eser.
İmam Gazali Hz. nin kitabı ile ilk defa bu kitap ile tanışacağım. Hem arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak aldım hem de kendime doğum günü hediyesi olarak aldım. Okuyan herkese keyifli ve ilimli okumalar dilerim.
İbn-i Haldun 13. Yüzyılda yaşamış tarih, sosyoloji ve iktisat üstadıdır. Mukaddime, "Kitabul İber"in önsözü şeklinde bir giriş kitabıdır. Mukaddime tarih ve sosyoloji felsefesinin genel meselelerini ansiklopedik ayrıntılarıyla ele almaktadır. Çağının öteki eserleri arasında, çözümleyici yeteneğinin genişliği ve tazeliği, insanlığın toplu bir görünüşünü ve toplumsal örgütlenmenin biçimlerini vermeye çalışması bakımından bambaşka bir eserdir. Özetle Mukaddime'nin yazılma amacı tarihi anlamak ve övmektir. Bunlarla birlikte kitap 6 bölümden oluşmakta ve bu bölümlerde: İklimlerin ve beslenmenin insan tabiatı ve uygarlıklar üzerindeki etkileri; Göçebe ve yerleşik kültürlerin karşılaştırılması; Devletlerin doğuşu ve çöküşü, Köy ve kasaba hayatı ile imar faaliyetleri; Dönemin ana meslekleri, geçim araçları, sanat, ticaret, ziraat, tarım ve inşaat gibi ekonomik faaliyetler; Bilimlerin sınıflandırılması, eğitim yöntemleri konuları ele alınmıştır.
"Irazca Üçlemesi"nin son kitabı "Kara Ahmet Destanı". Yılanların Öcü'nde Kara Bayram ve ailesi, Karataş köyündeki muhtar, jandarma işbirliğine karşı mücadele verirken; Irazcanın Dirliği'nde ise, köyde artık barınamayacaklarını anlayıp şehre göç etmenin altyapılarını oluşturmuşlardı. Ayrıca ilk iki kitapta mekan köy ve çevresi, konular ise daha çok köy sorunları, yoksul-varsıl arasındaki anlaşmazlıklar iken, üçlemenin son kitabında şehir hayatının geçim derdi, sağ-sol çatışmalarının etkileri, işçi-çiftçi, konut ve eğitim vb. şehir hayatının beraberinde getirdiği sorunlar ele alınmış. Bunlarla birlikte Kara Ahmet Destanı'nda küçük bir köylü çocuğu olan Ahmet, bu kez karşımıza bir delikanlı olarak çıkıyor. Ahmet'in okuma uğruna verdiği mücadeleleri, kendi yolunu bulabilme çabaları, dönemin siyasi olaylarını anlama uğraşları, bocalamaları üzerinden şekillenen olaylar yaşandığı dönem ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadır.
"Yılanların Öcü Serisi" olarak da bilinen "Irazca Üçlemesi"nin ikinci kitabıdır "Irazca'nın Dirliği" kitabı. Serinin ilk kitabındaki Karataş Köyünde geçen olay örgüsü, ikinci kitapta da devam etmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarına denk gelen bu kitapa, " Ah şu zalim yoksulluğun gözü kör olsun!" diyerek başlıyorsunuz. İnsan hakları yasalarla korunmaya çalışılsa da, her çağda olduğu gibi rüşvetin dayanılmaz cazibesi ve paranın gücü ile menfaat düşkünü uyanık kara zihniyetliler, dönemininin bürokratlarını ve siyasi oyunları arkalarına alarak halkı daha şiddetli ezmeye devam ediyor. Bu uyanık zihniyete karşı yeni bir uyanış başlamış ve cahil halk bu sefaletlerini ve mağduriyetlerini, her türlü kötülüğü alt edebilmenin yolunu ancak okumakla aşabileceklerini öğreniyor. Yeni arayışlar ile göç kavramının ortaya çıkışı da kitapta yerini alıyor. Sağlam kurgusu, tasvirleri, yöresel ağız ve yöresel deyim, betimlemeler, insanların ruhsal durumlarının davranışlarına yansıması ölçülü verilmiş.