E-Dergi

''..insanın çocuksu,temiz vicdanı,tohumun içindeki öz gibidir.Bu öz olmadan hiçbir tohum gelişemez ve bizleri ilerde ne beklerse beklesin,insanlar yaşadkça hak ve doğruluk denen şeyler de var olacaktır.
Senden ayrılırken senin sözlerini yineliyorum:MERHABA,BEYAZ GEMİ,BEN GELDİM!!!...''
Masum ve tamamen umudu simgeleyen hayallerin zamanla ve yaşananların birikimiyle ne denli zıtlaşabileceğini, çocuk yüreğinin bile zorla yozlaştırılabileceğini ustalıkla anlatan, son derece çarpıcı bir cengiz aytmatov eseri. zulmedenlerin dünyanın en yufka yürekli insanlarını nasıl kukla misali kullandıklarının da resmidir ayrıca...
Temel bir eser büyük küçük herkes tarafından okunmalı ve okutulmalı okutulmalı...

Farklı şaşırtıcı sarsıcı bir kitap Amber Gece.Gecelerin kitabının her ne kadar devamı gibi görünse de bu kez ailenin en etkin ve de en uçta erkek çocuğunun-Charles Victor-değişimini gelişimini izliyoruz.
Kötülüğün uç noktası nedir?Bir insan ne kadar kötü olabilir ve de kötülükle nasıl bunca barışık yaşayabilir?
Charles kiap sonunda işte bize bu soruların cevabını fazlasıyla tatmin edici bir şekilde veriyor.
Gecelerin Kitabı kolajında okunması hikayeyi genişletecektir ancak bağımsız da okunabilir..

meryem'le leyla'nın, yolu kesişen iki kadının, iki hayatın öyküsünü, aynı zamanda da afganistan'ın sovyet işgali öncesinden başlayarak günümüze kadar gelen öyküsünü anlatan bir roman. peşinden sürükleyen bir hikaye, sade ve akıcı bir dil, acı ama gerçek hayatlar, kadın olarak doğmanın çoğu zaman mücadele ama bazen de kabullenmişlik, boyun eğme olduğu geri toplumlar, inançlar, dinler...
sürekli geriye gittiğimiz bir devirde bile aslında böyle bir ülkede doğmuş olmakla, tabi ki bir kadın olarak, ne kadar şanslı olduğunuzu bir kez daha farkediyorsunuz.
keyifle okunacak, düşündürecek, aynı zamanda ağlatacak bir roman..
-Ancak özellikle yazarın bundan çnceki romanı olan UÇURTMA AVCISINI daha başarılı bulduğumu da söylemek istiyorum-

Buket Uzunerin üretkenliğinden fazlasıyla hoşnut bir okuru olarak uzun zamandır okumayı erteleğim Ayın En Çıplak günlerinde yazılmışöyküleri içime sindirirken bir kez daha Buket hanımın hayal gücüne hayran kaldım.Farklı ve sıradışı ve gerçekdışı ve enteresan herbir öykü...Özellikle zihninize sınır koymadan okumanızı tevsiye ederim...

10 hikâyeden oluşan bir kitap. Ana teması da adında gizli; yani 'köpeklik' kısmında değil de 'aşk' kısmında. Ama bu aşklar yalnızca tutkudan ibaret değil, ölümler ve cinayetler de onlara eşlik ediyor. Ümit'e göre, 'aşk, yaşamı, cinayet ölümü sıradanlıktan kurtarıyor' çünkü. Diğer hikâyelerin hepsinden, hatta toplamından uzun olan 'Aşk Köpekliktir' ise, onun bir başka eşleştirmesini, 'caz' ile 'polisiye'nin birlikteliğini temsil ediyor. Hayli sürprizli bir şekilde...
Ahmet Ümit ne yazarsa yazsın yine okurum çünkü benim için bir ilk..gerek Türk polisiye yazarlığı açısından gerekse Ninhattanın bileziği ile ilk çağdaş epik romanı denemesinden ötürü..
Aşkın 10 değişik yüzünü sıkı bir edebiyatçının dilinden okumak o kadar zevkli ki..
Yine yaz hep yaz Ahmet Ümit.Kalemine sağlık...