E-Dergi

""çünkü nerede olursam olayım - bir gemi güvertesinde, paris''te bir sokak kahvesinde ya da bangkok''da- hep aynı sırça fanusun altında kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım" cümlesiyle romandaki esther''in, dolayısıyla biraz da yazarın kendisinin hazin gidişatını pek güzel özetleyen sylvia plath romanı...
Giderek yapay ve yüzeysel görünen moda magazini dünyasının baskıları,bir boston banliyösünün ölü yaz ortamında eve dönüş.burada kitabın kahramanı esther greenwood''un yapısındaki çatlaklar new york''taki çevresel baskılardan kurtulunca dehşet verici bir biçimde genişler ve derinleşir.çevresine,kendisinin ve komşularının ona boş ve anlamsız gelen yaşantısına bakışındaki çarpıklık giderek tek doğru bakış biçimi gibi gelmeye başlar. Ve gerçek hayatta yazarı da içine alan intihar eğilimleri başlar...
:(:("

"Yaklaşık 3500 yıl önce geçen ve Ahmet Ümit tarafından kaleme alınmış epik hitit destanıdır.
ninatta hitit beyinin soylu kızıdır, nuvanzu ise hitit ordusunda önemli bir komutan.
okuyucuya yüklenen misyonla kendinizi mistik bir öykünün içinde bulursunuz.zira hitit mektuplarında anlatılana göre hitit kahinleri, ninatta ile nuvanza''yı yılların ötesinden gelecek bir yabancının onlar için dövülmüş on iki altın bileziği bulacağı ve onları birbirine kavuşturacağı anlatılır.kitap içindeki giyim, kuşam, yaşam, tören betimlemeleri arkeolojik verilere uygundur, gerçekçidir.
insana hikayeyi tabletten okurmuşçasına iz bırakır...
Kısa zamanda okunup bitireceğiniz eşsiz bir şölen..Bence denemeye değer..."

Çarpıcı, etkileyici, sürükleyici bir roman. yazarın dili ve uslubu o kadar iyi ki, romanda belki de çok şaşırtacak olayların olmamasına karşın büyüsünde kaybolmamak elde olmuyor. dostluk, güven, kendini kanıtlamak, acı ve pek çok duygu ve durum işleniyor romanda; ama asıl o arkada kalsa da tüm romanın fonunu oluşturan afganistan, afganistan'ın değişimi, yaşananlar. o kadar ince işleniyor ki tüm bunlar; bir parçanın oralarda kalmaması veya oralara gitmemesi elde olmuyor haliyle.

kitaba yapılacak övgülerin tümü eksik, gedik kalırmış gibi geldi bana; o yüzden kitapyurdunun bu uygun fiyatını da dikkate alarak edininiz ,okuyunuz efendim....

Ve son bir anekdot ;babasından Emir'e belki bize verilebilecek en güzel nasihat:
yalnızca bir günah vardır. tek bir günah. o da hırsızlıktır...

''bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun.karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. yalan söylediğinde birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu haklılığı çalmış olursun...''

Cengiz Aytmatov'un bir solukta okuyabileceginiz, almanlara 4 sehit veren bir evin savastan önceki güzel, tatli günlerini, savastan sonra, aci, hüzün dolu anilarini anlatan, tolgunayla toprak ana arasindaki gecmisten gelen dostlugun güzel bir sekilde islendigi kitaptir.. dili sade, ayni zamanda sürükleyicidir.. savasin yikici gücünü anlatir, ayni zamanda onca yildir insanlarla ic ice yasayan toprak ananin insanlarin neden savastigini cözememis olmasi da göze carpan ayrintilardandir kitapta..
Kendime çook yakın bulduğum
Cengiz Aytmatov'un tüm kitaplarını okuma fırsatım olmadı ancak okuduklarımla beraber yazarı şiddetle tavsiye ediyorum...

Eğlenceli ve okunası...
Hayata sadece kendi açısından kendi istekleri doğrultusunda bakan inatçı bir anne,vurdumduymaz sayılabilecek yine de karısını çok seven sadık bir eş,klasik amerikan toplumun aile yaşantısı ve elbette SORUNLU ÇOCUKLAR (olmazsa olmaz)...
Maggie bence oldukça renkli ve eğlenceli bir karakter.Bildiğinden asla şaşmayan,hep burnunun dikine giden bu ev hanımının inadına ve inancına hayran kalmamak elde değil :)